Mahkemesi : Soma 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarihi : 17.06.2014No : 2008/685-2014/402Dava, hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespitine ilişkindir.Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün davacı vekili, davalı Kurum vekili ve davalı işyeri vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı vekili, davacının, davalı işyeri nezdinde 01.09.1998-23.03.2007 tarihleri arasında tam zamanlı olarak ve 750 TL maaşla çalıştığının tespitini talep etmiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.1-) Mahkemenin 14.10.2005-23.03.2007 tarihleri arasında eksik bildirilen günler yönünden verilen kabule yönelik hükmünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu haliyle, dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı işyeri vekili ve Kurum vekilinin bu döneme ilişkin mahkeme hükmüne yönelik sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.01.09.1998 ile 14.10.2015 dönemine ilişkin çalışma iddiası bakımından ise;2-) Hizmet tespitine ilişkin davaların kamu düzenine ilişkin niteliği, vazgeçilemez ve devredilemez insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine olanak sağlayan özelliği de gözetilerek, hak kaybı ve yersiz sigortalılık süresi edinmeyi önlemek açısından, gerektiğinde re'sen kanıt toplanmak suretiyle, imzalı ücret tediye bordrolarının mevcut olup olmadığı ve bunların hukuksal geçerliliğe sahip belgeler olarak düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılmalı, yazılı belge ibraz olunmayan çalışma süreleri yönünden çalışması kayıtlara yansımış başkaca işyeri çalışanlarının tanıklıklarına başvurulması ve dinlenen tanıkların aynı dönemde birlikte çalışmaya ilişkin iddialarının da kayıtlarla doğrulanması gerekleri gözetilmeli, kayıtlarda gözükmeyen çalışmaların neden kayıtlara geçmediği yöntemince araştırılmalı, tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde; işyerinin kapasitesi ve niteliği nazara alınmalıdır. Böylece, bu konuda yeterli ve gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu dönemin, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; delillerin hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekir.Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık, ücretin ispatında, bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışma olgusunun her türlü delille kanıtlanması olanağı bulunmakla birlikte; Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 288. maddesindeki yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının, yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, dava konusu somut olayda; davacının, 01.09.1998-14.10.2005 dönemine ait çalışmasının gerçekliğinin belirlenebilmesi amacıyla, öncelikle, davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edildiği belirtilen, ancak, dosya içerisinde yer almayan 5 klasör faturanın dosyaya eklenerek çalışmanın varlığının tespiti amacıyla, uzman bilirkişiden rapor aldırılmalı, bordro tanıklarının beyanları arasında var olan çelişki usulünce araştırılarak giderilmeli, kayıtlarda görünmeyen davacı çalışmalarının, hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu, çalışmanın varlığı ve süresi yöntemince araştırılmalı, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.3-) 6100 sayılı HMK'nin “yargılama giderlerinin kapsamı” başlığını taşıyan 323. maddesinde yargılama giderlerinin hangi kalemleri kapsadığı tek tek sayılmış, “yargılama giderlerinden sorumluluk” başlığını taşıyan 326. maddede “kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği,” “yargılama giderlerine hükmedilmesi” başlığını taşıyan 332. maddesinde ise “yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedileceği, yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümün hüküm altında gösterileceği,” hüküm altına alınmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş iken, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın, 5502 sayılı Yasanın 36. maddesi uyarınca yargılama harçlarından muaf tutulması yerinde olup harçlar dışında avukatlık ücretinden ve yargılama giderlerinden herhangi bir muafiyetinin bulunmadığı gözetilmeksizin, 6100 sayılı HMK'nin 312. ve 323. maddelerine aykırı şekilde ve hatalı değerlendirme sonucu, davalı vekalet ücreti ve yargılama giderinin tamamının diğer davalı şirketten tahsiline karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkemece, Yargıtay ilamının 2. ve 3. bendinde belirtilen maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekili, davalı işyeri vekili ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya ve davalı R.. K..'e iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.