Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27002 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1612 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Nevşehir 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarihi : 05.11.2013No : 2012/21-2013/660Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraflar avukatlarının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, 31.03.2009 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir, fiili ödeme ve evlenme yardımından oluşan kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunudur.5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği açıklanmıştır. Anılan madde ile tazmin sorumlularının Kurum karşısındaki sorumluluğu bir tavanla sınırlandırılmış olup, bu sorumluluk “...sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı…” bulunmaktadır. Maddenin açık hükmü karşısında; davalı işveren Nevşehir Belediye Başkanlığı yönünden; ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır. Buna göre, gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerleri (gelirden çıkan hak sahipleri yönünden ilk peşin sermaye değerli gelirden düşük olan filli ödeme tutarı) ile yargılamada yöntemince hesaplanacak maddi zarar karşılaştırması yapılıp, düşük (az) olan tutar, sorumluların kusur oranı toplamına uygulanarak, hüküm kurulması gerekmektedir.Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca davalı işveren Nevşehir Belediye Başkanlığının sorumlu olduğu tutar belirlenirken, gerçek zarar tavan hesabı yapılmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, Teselsüle dayanılarak açılan eldeki davada, davalı M.. T..’ün sorumlu tutulduğu kurum zararının, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin diğer davalı Nevşehir Belediye Başkanlığı ile birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmemesi, Kurum zararının hak sahibine bağlanan gelir ve fiili ödemeler yönünden tahsis onay, evlenme yardımı yönünden ayrı ayrı ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiz işletilmesi gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.