Mahkemesi : İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesi Tarihi : 30.05.2013No : 2011/1581-2013/385Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanun’un 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayda; davacı, 01.04.1979-01.04.1980 tarihleri arasında kesintisiz çalışmasının tespitini istemiştir. Mahkemece, tanıklarının beyanı esas alınarak davanın kısmen kabulü ile davacının 04.04.1979-01.04.1980 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir. Mahkemece, re'sen araştırma ilkesi doğrultusunda; davacı adına 06/02/1979 işe giriş tarihli olan ve Kuruma verilen işe giriş bildirgesi bulunduğundan, bu işe giriş bildirgesi esas alınarak ve davacının 01.04.1979 tarihinden itibaren çalışmaya başladığının tespiti talebiyle bağlı kalınarak araştırma yapılmalı, uyuşmazlığa konu dönemin tamamını kapsar şekilde çalışması bulunan bordro tanıkları re’sen belirlenerek, beyanlarına başvurulmalı; talep edilen döneme ilişkin bordro tanıklarına ulaşılamadığı takdirde, sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren, ya da, bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, sigortalının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu yeterince araştırılmalı; işyerinde Kurum tarafından yapılmış tespit ve müfettiş raporu bulunup bulunmadığı araştırılmalı, çalışmanın tam zamanlı olup olmadığı, işin ve işyerinin kapsamı gözetilerek belirlenmeli, 15.03.1965 doğumlu davacının hizmet tespiti istenen tarihlerde 14 yaşında olması nedeniyle eğitim durumu araştırılmalı bu tarihlerde öğrenci olup olmadığı belirlenmeli, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.Kabule göre de; 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde yer alan, “18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dâhil edilir.” düzenlemesi karşısında; aynı Kanunun Geçici 54. maddesi uyarınca “01/04/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60 ıncı maddenin (G) fıkrası hükmü uygulanmaz.” düzenlemesinin, hükümde gözetilmemiş olması isabetsizdir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.