Mahkemesi : Mersin 2. İş MahkemesiTarihi : 06.11.2013No : 2011/65-2013/629 Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davalı Y.. Ö.. yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum ve davalı H.. K.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalıya bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının 5510 sayılı Yasanın 21 ve 23. maddeleri uyarınca davalılardan teselsülen tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamına göre; davalı Y.. Ö..'e ait evin ikinci katının inşaatında demir ustası olarak çalışan sigortalı elektirik akımına kapılarak ölmüş olup, Mahkemece iki kusur raporu alınmıştır. İlk kusur raporunda bina sahibi Y.. Ö..'in % 30, işveren H.. K..'ün % 40, sigortalının % 30 kusurlu olduğu kabul edilmiş, ikinci kusur raporunda ise; işveren H.. K..'ün % 70, sigortalının % 30, bina sahibi Yusuf'un ise kusursuz olduğu kabul edilmiş, Mahkemece ikinci raporun hükme esas alındığı anlaşılmıştır.Bu haliyle her iki raporun çelişkili olduğu, çeli??ki giderilmeksizin karar verildiği anlaşılmaktadır.Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de incelenerek, işin anahtar teslimi sözleşme niteliğinde tümünün devredilip devredilmediği ve Y.. Ö..'in asıl işveren sıfatının bulunup bulunmadığı irdelenmelidir. Şayet davalı Y.. Ö..'in asıl işveren sıfatı bulunmadığı sonucuna varılacak olursa, evin ruhsatının bulunup bulunmadığı, evin ve yüksek gerilim hattının yapılma tarihi, inşaat ile yüksek gerilim hattı arasındaki yatay ve dikey mesafenin ne olduğu hususları da gözetilerek, davalı Y.. Ö..'in 3. kişi sıfatıyla iş kazasının meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda, ceza dava dosyasının akıbeti de araştırılarak, konusunda ve işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden 5510 sayılı Yasa'nın 12/son maddesi kapsamında asıl işveren-taşeron ilişkisi bulunup bulunmadığı ve bu bağlamda (özellikle asıl işveren-taşeron ilişkisi yoksa 3 kişi sıfatıyla kusurunun bulunup bulunmadığını irdeleyen rapor alınmalıdır.Öte yandan, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesine göre; iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile tazmin sorumlularının Kurum karşısındaki sorumluluğu bir tavanla sınırlandırılmış olup, bu sorumluluk “...sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı…” bulunmaktadır. Maddenin açık hükmü karşısında; ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre çelişkiyi giderir mahiyette kusur raporu alınmaksızın ve gerçek zarar tavan hesabı yapılmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacı ve davalılardan H.. K..'ün avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan H.. K..'e iadesine, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.