Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2580 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 12498 - Esas Yıl 2005





Davacı, 4958 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi (K) fıkrası uyarınca prim borcunu ödemediğinden yapılandırma talebinin reddine dair Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, 01.01.1994 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalıdır. 08.09.2003 tarihinde Kuruma intikal eden dilekçe ile, 30.06.2003 tarihine kadar ödenmeyen isteğe bağlı sigorta primi ve gecikme zammına ilişkin borcun ifası yönünde, 4958 sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin (K) fıkrasına göre taksitlendirme talebinde bulunmuş; Kurum, 12.09.2003 tarihli yazı ile, talebi kabul edip borcu taksitlendirmesine ve 2003 yılı Temmuz ayı priminin 30.10.2003 tarihine kadar ödenmediği takdirde taksitlendirme işleminin geçersiz sayılacağına dair, 13.10.2003 tarihli yazısına karşın, davacı hiç prim yatırmadığından, Kurumca taksitlendirme işlemi geçersiz sayılmıştır. Davacının, taksitlendirme talebinin kabul edildiğinin kendisine tebliğ edilmediği iddiasıyla Kurum işleminin iptali istemi, mahkemece, "Kurumun yeniden yapılandırmayla ilgili olarak sigortalılara taahhütlü bildirimde bulunmasına gerek bulunmadığı" gerekçesiyle reddedilmiştir.4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Yasasının geçici 1. maddesinin (K) fıkrasının son paragrafı; "30.06.2003 tarihi itibariyle prim ve gecikme zammı borçlarını bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen otuz gün içinde Kuruma yazılı müracaat etmeleri halinde, isteğe bağlı sigorta primi ödedikleri kazanç tutarının % 5'inden az olmayacak şekilde yeniden yapılandırılan borçların ödeme süresi içinde her ay için bir önceki aya ait Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak Türk Lirası üzerinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanmak suretiyle Kurum Yönetim Kurulunca belirlenecek oranlar esas alınarak tespit edilir...,", Dördüncü paragrafda, "Taksitlendirme anlaşması yapılan borçlular, tahakkuk edecek cari ay borçlarını veya taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılı içinde ard arda üç defa yerine getirmemeleri halinde bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybederler. Bu halde, kalan tutar için 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 80 inci maddesi hükmü uygulanır." Düzenlemelerini içermektedir.Hal böyle olunca, davanın yasal dayanağını oluşturan 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Yasasının geçici 1. maddesinin (K) fıkrasına göre, taksitlendirme anlaşmasının geçerli sayılabilmesi için ilgiliye bildirilmesi gereği belirgindir. Maddenin içeriği giderek Dairemizin bu güne kadarki yerleşik uygulaması da bu yöndedir. Mahkemenin sözünü ettiği Kurumun belirlediği taksitlendirme anlaşmasını davacıya bildirmemesi, anlaşmanın geçerliliği için yeterli sayılmaz. Tüm hukuk yargılama sistemlerinde öngörüldüğü üzere, bir hakkın veya yükümlülüğün doğumunun kendisine bağlandığı hukuki işlemlerin hüküm ifade edebilmesi için; ancak, bu işlemlerin ilgiliye yöntemince bildirilmesiyle hüküm ifade eder.Dava konusu olayda, dosya içeriğine göre; davacının taksitlendirme tutarı ve hakkı 12.09.2003 ve 13.10.2003 günlü yazılar ile belirlenmiştir. Ancak, bu yazıların davacıya yöntemince bildirilip bildirilmediğinin belirsizliği karşısında; mahkemece bu yönde araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13/03/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.