Mahkemesi :Bursa 3. İş MahkemesiTarihi :20.11.2013No :2010/206-2013/691Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, rücuen tazminat istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.Somut olayda, işyeri servisi olarak kullanılan kamyonetin kasasından sürücüye haber vermeden inen sigortalının trafik kazası geçirdiği, ceza dosyasında, ölen sigortalının asli, davalı Barış'ın tali kusurlu olduğunun belirtildiği, hükme esas kusur raporunda ise; ölen sigortalının % 75 davalı Barış'ın % 25 kusurlu bulunduğu, işverenin kusurlu bulunmadığı anlaşılmakta olup, hükme esas kusur raporunda işverenin kusursuz olduğu belirtilmişse de, servis olarak kamyonetin kullanılmış olmasının olaya etkisi işgüvenliği mevzuatına göre yöntemince irdelenmemiştir.Bu nedenle, kusur tespitine yönelik tüm bu tespitler de irdelenerek, olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 26. maddesine de uygun, soyut ifadelere dayanmayan, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı ve dayanağı mevzuat hükümleri ayrıntılarıyla irdelenerek, iş kazasının olduğu meslek kolu ile iş ve işçi güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınacak kusur raporu ile sonuca gidilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile, yeterli inceleme içermeyen kusur raporunun esas alınarak hüküm kurulması isabetsizdir.Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek, bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.