Mahkemesi :Mersin 1. İş MahkemesiTarihi :19.11.2013No :2013/217-2013/502Dava, geç ödenen ölüm aylıklarına işleyen faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, kararında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalının vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01.03.2006 tarihli ve 2005/10-755 Esas, 2006/32 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere; bir borç ilişkisi, asıl hakla birlikte bazı fer’i hakları da içerir. Borç ilişkisinin içerdiği asıl hak, alacak hakkı; fer’i haklar ise, cezai şart, faiz, kefalet, rehin, hapis hakkı gibi haklardır. Borcu sona erdiren en önemli neden, tarafların kendilerine yüklenen edimleri ifa etmeleridir. Genel olarak ifa, borçlanılmış edimin yerine getirilmesi suretiyle alacaklının tatmin edilerek borcun sona erdirilmesidir. Kural, asıl borç sona erdiğinde, bu borca bağlı fer’i borçlarında sona ereceğidir. Bu sonuç, ek bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden gerçekleşir. Ancak, evvelce işleyen faizleri talep hakkının saklı tutulması (ihtirazi kayıt) veya saklı tutulduğunun hal ve koşullardan çıkartılmas?? kaydıyla, ödenmemiş faizlerin istenebilme hakkı ortadan kalkmamakta, asıl borç ifa veya sair bir suretle son bulmuş olsa bile, borcun fer’isi olan faiz varlığını sürdürmekte ve alacaklı bunları talep edebilme hakkını yitirmemektedir.Bu yasal çerçevede faizin varlığını sürdürdüğü ve davacının talep etme hakkının devam ettiği eldeki davada, yasal faiz oranlarının, “01.07.2003'ten itibaren %50 (15.12.1999 tarihli ve 4489 SK uyarınca iskonto oranı)01.01.2004'ten itibaren %43 (15.12.1999 tarihli ve 4489 SK uyarınca iskonto oranı)01.7.2004’ten itibaren %38 (15.12.1999 tarihli ve 4489 SK uyarınca iskonto oranı)01.05.2005’den itibaren %12 (21.04.2005 tarih ve 5335 sayılı kanunun 14. maddesiyle)01.01.2006’dan itibaren %9 (30 Aralık 2005 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2005/9831 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı)” olduğu gözetilmek suretiyle, davaya konu her bir ölüm aylığının ödenmesi gereken tarihten itibaren toplu ödemenin davacı adına ödendiği tarihe kadar işleyen yasal faizin, bütün hesabın denetime elverişli olduğu uzman bilirkişiden rapor alındıktan sonra yapılacak değerlendirmeye göre karar verilmesi gerekirken, açıklanan niteliği taşımayan bilirkişi raporu dayanak alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.O halde, davalı vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.