Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25166 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9402 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Adana 2. İş MahkemesiTarihi :18.02.2014No :2013/46-2014/65Dava, Esnaf Bağ-Kur sigortalılık süresinin geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1- 1987 yılı Haziran ayındaki başvuru ile vergi kaydı esas alınıp 26.06.1987 tarihinden itibaren sigortalı olarak tescil edilen davacının, 26.06.1987 – 24.09.1987, 09.06.1989 – 21.11.1989 ve 07.05.1990 – 10.08.1990 tarihleri arasında jeep işletmesi nedeniyle vergi, 24.06.1987 – 28.10.2005 tarihleri arasında K.. Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası kaydı esas alınarak 26.06.1987 – 15.08.2005 tarihleri arasında sigortalı sayılıp, primleri 1987 yılı Kasım, 1989 yılı Aralık, 1990 yılı Ocak, Şubat aylarında ve 04.07.2008 tarihinde ödediği; davalı Kurum tarafından 2013 yılında yapılan işlem ile oda kaydı usulsüz sayılıp sadece vergiye kayıtlı olduğu dönemlerde sigortalı sayıldığı anlaşılmıştır. Davanın yasal dayanağı olan ve 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24’üncü ve 25’inci maddelerinde kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler, meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren zorunlu sigortalı sayılmış iken, anılan maddelerde 2229 sayılı Kanun ile yapılan ve 04.05.1979 günü yürürlüğe giren değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, kendi adına ve hesabına çalışma olgusu sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir. Daha sonra, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanunla değişik 1479 sayılı Kanunun 24’üncü maddesinin (1) numaralı bendinin (a) ve (h) fıkralarında, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların zorunlu sigortalı kabul edilebilmesi için, esnaf ve sanatkârlar gibi ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar yönünden vergi kaydı, gelir vergisinden bağışık olanlar yönünden kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı bulunma koşulu getirilmiş; anılan madde 22.03.1985 günü yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla bir kez daha değiştirilip kapsam genişletilerek, gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar (vergi kaydı bulunanlar) veya esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı bulunanlar ya da kanunla kurulu meslek kuruluşunda usulüne uygun kaydı olanlar zorunlu sigortalı olarak kabul edilmiş, anılan düzenleme 4956 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar geçerliliğini korumuştur. 4956 sayılı Kanunun 14’üncü maddesiyle değiştirilen hükümle zorunlu sigortalılık kapsamına yalnızca, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar alınmış, gelir vergisinden bağışık tutulanlar yönünden ise Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte aynı zamanda kanunla kurulu meslek kuruluşuna yöntemince kayıtlı bulunma koşulları getirilmiştir. Davacının kayıtlı olduğu odada, 24.06.1987 tarihinden itibaren üye yazılı ise de, üyeliğe kabule ilişkin yönetim kurulu kararının 01.05.1998 tarihinde alındığı; anılan tarihte sadece davacı değil başkaca pek çok kişinin geçmişe yönelik olarak odaya üyelik kabulünün yapıldığı, oda aidatlarının 1987,1989 ve 2005 yıllarında ödendiğinin yazılı olduğu görülmüştür. Yine, oda kayıtlarının incelenmesinden üyelerin 2 farklı numara ile kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, emniyetten, uyuşmazlık konusu dönemde davacı üzerine kayıtlı araç bulunup-bulunmadığı sorulmalı, üyelerin 2 farklı numara ile kayıtlı olmasının önceki üye kayıt defterinden aktarılma nedeniyle oluşup-oluşmadığı üzerinde durulmalı; gerektiğinde resen araştırılacak başkaca deliller ile kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının bulunup-bulunmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenip, sonucuna göre karar verilmelidir. Yapılacak araştırma sonucu zorunlu sigortalı olmaya gerektirir faaliyetinin bulunmadığının anlaşılması durumunda varsa fazla prim ödemeleri nedeniyle fazla primin ödendiği tarihten itibaren ödenen primin karşıladığı süreye isteğe bağlı sigortalılık verilip-verilmeyeceği üzerinde durulmalıdır.Yine; 6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. maddesinde; “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır.4 üncü ve 7 nci maddeler ile 2926 sayılı Kanunun 2 nci, 5 inci ve 9 uncu maddelerine göre kayıt ve tescili yapılanların, sigortalılık tescil ve sürelerine esas tarımsal faaliyetleri ile ilgili kurum ve kuruluş üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine sigortalılıkları geçersiz sayılarak iptal edilenlerin, tescillerinin yapıldığı tarihten 31/12/2010 tarihine kadar geçen sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez.Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra birinci ve ikinci fıkralar uyarınca hizmet iptali yapılmaz.Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiş olup; Mahkemece, anılan düzenlemenin davacı yönünden uygulanıp-uygulanmayacağı taraflardan sorulup, ayrıca yapılacak değerlendirme ile sigortalılığın geçerli olup-olmadığı belirlenip, sonucuna göre karar verilmelidir.Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 28.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.