Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 249 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15457 - Esas Yıl 2011





... Dava, davalı Kurum’un 06.10.2010 tarih ve 15307589 sayılı yazısıyla bildirilen 52.863,97 TL’lik prim ve fer’i borç tahakkukuna ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İnceleme konusu olayda, davacı Şirket ile dava dışı .... arasında imzalanan sözleşme kapsamındaki “Kapaklı .... Nakliyesi” işinden dolayı, yüklenim konusu iş nedeniyle davacı Şirket tarafından alınan 5.358.624,30 TL’lik istihkak bedelinden, 4.122.392,42 TL’lik malzemeli işçilik ödemesi düşülerek bulunan 1.236.231,88 TL’lik tutara, Genel Müdürlüğün 31.10.2008 gün ve 731889 sayılı yazısıyla bildirilen %15’lik asgari işçilik oranı uygulanmış ve yapılan bildirimler de gözetilerek belirlenen 94.363,91 TL’lik eksik işçilik tutarı üzerinden tahakkuk ettirilen 36.936,48 TL sigorta primi ve 15.927,97 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 52.863,97 TL’lik fark prim borcunun ödenmesine dair 06.10.2010 tarih ve 15307589 sayılı yazı üzerine yapılan itiraz, komişyonca reddi üzerine eldeki bu dava açılmıştır. Davacı, sözleşme kapsamındaki işin %80’nin nakliye işi olması ve nakliye işleri için öngörülen %4 asgari işçilik oranının dikkate alınması gerekirken, %15’lik orana göre hesaplama yapılmasının haksız olduğunu beyanla, 06.10.2010 tarih ve 15307589 sayılı yazısıyla bildirilen 52.863,97 TL’lik prim ve fer’i borç tahakkukuna ilişkin Kurum işleminin iptalini istemiştir. Mahkeme, bir yandan dosya içeriği ile uyumsuz şekilde, hatalı iş kolu değerlendirmesi ile prim tahakkukunun hatalı olduğunu ifade ederken; diğer yandan, 25.05.2011 günlü bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü gerekir diyerek, belirtilen kurum yazısındaki idari para cezasının ve işlemin iptaline karar vermiştir. Hükümde esas alınan 25.05.2011 günlü bilirkişi raporu ise, sözleşmeye konu işi “Kapaklı Kalker Dolamit Üretimi-Kırma/Elemesi ve Nakliyesi” olmak üzere üç ayrı kalem olarak almış; “Kırma/Eleme ve Nakliye” işleri için 29.09.2005 tarihli resmi gazetede yayınlanan tebliğ ekindeki asgari işçilik oranlarıyla ilgili “Maden işleri iş kolu ve nakliye” bölümündeki oranların; “Dolamit üretimi” işi için ise, 12.05.2010 tarihli resmi gazetede yayınlanan tebliğ eki asgari işçilik oranlarından “Maden işleri işkolu” bölümündeki oranların ayrı ayrı alınarak, yeniden asgari işçilik oranı tespiti yapılmasını öngörmüştür../..-2- Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu gibi infaza da elverişli değildir. Öncelikle dava, Kurum tarafından eksik işçilik bildirimine dayalı olarak tahakkuk ettirilen 52.863,97 TL’lik prim ve fer’i borç ile, buna ilişkin kurum işlemlerinin iptaline dair olup; davacı istemini ve uyuşmazlığı, idari para cezasının ve buna ilişkin işlemlerin iptali olarak değerlendiren mahkeme kabulü hatalı olduğu gibi; diğer taraftan davada, hatalı iş kolu değerlendirmesine dayalı bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır. Asgari işçilik tutarının hesaplanmasında, izlenecek yol, özel bina inşaatlarında binanın ruhsatında kayıtlı alan ile .... birim maliyet bedeli çarpımı sonucu bulunacak yaklaşık maliyet bedeline işin yapım tarihinde yürürlükte bulunan Kurumca tespit edilmiş asgari işçilik oranının uygulanması sonucu elde edilecek miktarın asgari işçilik tutarı olarak kabul edilmesi, ihale konusu işlerde ise müteahhide ödenen toplam istihkak tutarının işin yapımı tarihinde yürürlükte olan asgari işçilik oranı ile çarpımı sonucu bulunacak asgari işçilik miktarına itibar edilmesi gerekir. İşveren işin yapımında ileri teknoloji kullandığını ileri sürerek o iş için Kurumca belirlenen asgari işçilik oranından daha düşük işçilik gerçekleştiğini iddia ediyorsa bunun ispatı işverene aittir. Kuşkusuz bu iddia soyut tanık beyanlarına dayandırılamayacağından, işverenin bu iddiasını somut nitelikte delillerle ortaya koyması gerekir. Öte yandan, çeşitli tarihlerde Kurumca çıkarılan genelge ve genel tebliğlere ekli listelerde asgari işçilik oranları belirlendiğinden, işin yapıldığı dönemde yürürlükteki asgari işçilik oranlarının dikkate alınması gerekir. Listede açıklanan işi bölümlere ayırıp, her biri için, ayrı işçilik oranları alınması mümkün olmadığı gibi; uyuşmazlık konusu işi, bölümlere ayırıp, ayrılan bölümlere dair uygulanması gereken asgari işçilik oranlarını, faklı dönem ve tarihlerde geçerliliği bulunan ilgili mevzuata göre belirleyen bilirkişi raporu da hükme esas alınmaz. Şu halde, davacı tarafından üstlenilen işte % 15 işçilik oranı uygulanması gereğine ilişkin davalı Kurum işleminin dayanak belgeleri getirtilip, davacı ile dava dışı ....arasında düzenlenen sözleşme kapsamında belirtilen işler gözönünde bulundurularak, işin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan mevzuat dikkate alınmak suretiyle asgari işçilik oranı usulünce saptanılıp varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve denetime elverişli bulunmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.