Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2488 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25157 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İş MahkemesiDava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davaya konu somut olayda; Mahkemece, 18.09.2012 tarihli celsede; 10.09.2012 havale tarihli dilekçesine istinaden davacının mazereti kabul edilerek, 18.12.2012 tarihi olarak belirlenen yeni duruşma gün ve saatinin kendisine tebliğine karar verilmiştir. 18.12.2012 tarihli celsede ise; davalılar vekillerinin davayı takip etmeyeceklerini belirttikleri ifade edilerek, taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK 150/1 md. uyarınca süresi içinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına, 08.05.2013 tarihinde de HMK'nun 150/5 maddesi gereğince 08/05/2013 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına, karar verilmiştir.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 320/4 bendi; "Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır" hükmü içermektedir.Hukuk Muhakemeleri Kanununun “hukuki dinlenilme” başlıklı 27’nci maddesi, T.C. Anayasası’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36’ncı maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6’ncı maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek, bildirm giderlerini de yatırarak duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O halde, HMK’nun 150. maddesi kapsamında duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği, gerekli masrafın karşılanıp karşılanmadığı incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir. Anılan hususların uygulanabilmesi için, her şeyden önce tarafların usulüne uygun davet edilmiş olmaları gerekmektedir. Somut olayda; davacının, 18.09.2012 tarihli celsede, 10.09.2012 havale tarihli dilekçesine istinaden; Mahkemece, mazeretli kabul edildiği, duruşmanın 18.12.2012 tarihine bırakıldığı ve duruşma gününün kendisine tebliğine karar verildiği görülmekte ise de; duruşma gününün tebliğine ilişkin tebliğ evrakının dosya içerisinde yer almadığı anlaşıldığından, davacının duruşma gününden haberdar edilemediğinin kabulüyle; yeniden duruşma günü bildirilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, aksinin kabulü, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.