Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 24272 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24348 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : Denizli 4. İş Mahkemesi Tarihi : 17.05.2013No : 2012/35-2013/150Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı Kurum, 19.06.2006 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.1) Taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2) Davalılar V.. A.. ve M.. N.. hakkında sürdürülen ceza yargılaması neticesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.02.2012 gün 2011/19-639 Esas, 2012/30 Kararı; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün ve 2009/4-13 Esas, 2009/12 Karar; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.04.2010 gün ve 2010/2-76 Esas, 2010/77 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere düşme, takipsizlik, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, kesinleşmiş mahkûmiyet kararları olarak kabul edilemeyeceğinden, davalı gerçek kişinin zararlandırıcı sigorta olayında şahsi kusurunun bulunup bulunmadığını değerlendirmeden, sırf ceza davasında kusurlu bulunduğu gerekçesiyle kusur izafe eden raporun hükme dayanak alınmış olması isabetsiz bulunmuştur.Mahkemece, soyut ifadelere dayanmayan, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı ve dayanağı mevzuat hükümleri ayrıntılarıyla irdelenerek, iş kazasının olduğu meslek kolu ile iş ve işçi güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınacak kusur raporu ile sonuca gidilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile, hüküm kurulması isabetsizdir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.