Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24201 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10878 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İstanbul 19. İş Mahkemesi Tarihi : 30.01.2014No : 2013/42-2014/11Dava, itibari hizmet süresinin tespit istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, davalı işverenlerin işyerinde 31.10.2002 tarihinden itibaren devam eden sayfa sekreteri olarak çalışmalarının gazetecilik vasfından oldğunu belirterek itibari hizmet süresinde faydalanması gerektiğinin tespitini istemiş, mahkemece 31.10.2002 tarihinden itibaren davalı B.. A.. işyerinden, 01.09.2012 tarihinden itibaren halen ise davalı Vatan Gazetecilik A.Ş işyerinde 506 sayılı Yasanın Ek 5 ve 5953 sayılı Yasanın 1. maddesi kapsamında gazeteci olarak çalıştığının tespitine yönelik davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanakları; 01.10.2003 – 27.12.2003 dönemi yönünden 506 sayılı Kanunun 79. maddesi, 01.10.2003 – 05.12.2008 dönemine ilişkin olarak ise anılan Kanunun ek 5. ve 5510 sayılı Kanunun 40. maddeleridir. 506 sayılı Kanunun Ek 5. maddesinde, bu Kanuna göre sigortalı sayılanların, aşağıda sayılan görevlerde geçen sigortalılık sürelerine, bu sürelerin her tam yılı için hizalarında gösterilen sürelerin sigortalılık süresi olarak ekleneceği belirtildikten sonra, maddenin (I) numaralı bendinde “Sigortalılar” başlığı altında “a-) 212 sayılı Kanunla değiştirilen 5953 sayılı Kanun kapsamına tabi olarak çalışan sigortalılar. b-) Basın kartı yönetmeliğine göre basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparken, kamu kurumlarına giren ve bu kurumlarda meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilen sigortalılar.” sözcüklerine yer verilmiştir. Diğer taraftan; 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 1. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin Türkiye'de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki "işçi" tarifi kapsamı dışında kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanacağı, bu Kanunun kapsamına giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci deneceği belirtilmiş, 2. maddesinde, birinci maddenin kapsamı içerisinde bulunup da Devlet, il ve belediyeler ve İktisadi Devlet Teşekkül ve kurumlarıyla sermayesinin yarısından fazlası bu teşekküllere ait şirketlerde istihdam edilen memur ve hizmetliler hakkında bu Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür. Ayrıca; 506 sayılı Kanunun ek 5. maddesini 01.10.2008 günü itibarıyla ilga eden 5510 sayılı Kanunun aynı tarihte yürürlüğe giren “Fiili hizmet süresi zammı” başlıklı 40. maddesinde, değinilen ek 5. maddeye kısmen benzer nitelikte düzenleme yapılarak, belirtilen işyerlerinde ve işlerde çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayılarının, fiili hizmet süresi zammı olarak ekleneceği açıklanmış olup, haklarında fiili hizmet süresi zammı uygulanacak sigortalılar yönünden “Kapsamdaki İşler/İşyerleri” bölümünde, davacı sigortalı ve davalı işverenler yönünden çekişme konusu çalışma yönünden geçerli işe ve işyerine yer verilmemiştir. Şu durumda; itibari hizmet süresi/fiili hizmet süresi zammı hakkındaki yasal düzenlemelerin, ancak, ilgili maddelerde sayılı ve sınırlı olarak öngörülen “Hizmetin geçtiği yer – Kapsamdaki İşler/İşyerleri - Kapsamdaki Sigortalılar” yönünden belli çalışma şartlarının gerçekleştiği durum için uygulama olanağı bulunmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında; mahkemece, davacının, davalı işyerlerindeki çalışmalarının gazetecilik mesleği kapsamında olup olmadığının tespiti için çalışmalarının geçtiği işyerlerinin dönem bordrolarında çalışmaları olan bordro tanıkları dinlenmeli, davacının işyeri şahsi dosyası celbedilmeli, davacının istem dönemi yaptığı iş, hangi gazetede veya yayında çalıştığı yeterince araştırılmalı, davacının ihtilaf konusu dönemde yaptığı işin niteliği tereddütsüz olarak belirlenmeli, gerektiğinde yapılan işin 5953 sayılı Kanun kapsamında fikir ve sanat işi niteliğinde olup olmadığının tespit edilmesi için iletişim fakültelerinde görevli bilirkişi yada bilirkişi heyetinden rapor alınarak, varılacak sonuca göre, 506 sayılı Kanunun Ek 5/1 ile 5510 sayılı Yasanın 40 maddesi irdelenerek karar verilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.2-Kabulü göre de, a) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, 506 sayılı Yasanın Ek 5/3 maddesi ve 5510 sayılı 40 maddesi gereği, davacının kabul edilen itibari hizmet gün sayısı ile fiili hizmet zammı süresi belirlenmeden, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.b) Her davanın davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceği, bu bağlamda davacının talep sonunun dava tarihi itibariyle sınırlı olduğu gözetilmeksizin, talep aşılarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde davanın “.... “ halen” ...” kabul edilmesine yönelik hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılar Vatan Gazetecilik A.Ş ve B.. A..'ye iadesine, 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.