Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24196 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5330 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Suluova Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTarihi :14.11.2012No :2012/131-2012/455Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmaları kapsamında itibari hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği gibi davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1 - Mahkemece, davacının işçi sicil kartında 04.08.1997 – 24.08.1998 tarihleri arasındaki çalıştığı bölüm Havza bölge yazmasına rağmen işveren tarafından gönderilen yazıda davacının 04.08.1997 – 23.08.1998 tarihleri arasında çalıştığı bölüm olarak ham fabrika yazmasına ilişkin çelişki giderilmeden, davacının meydan bölümündeki çalışmaları dışlanmak suretiyle 02.01.1989 – 23.08.1998 tarihleri arasındaki ham fabrika bölümündeki çalışmalarında itibari hizmet süresi koşullarının oluştuğunun kabul edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2 - Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür. Mahkemece, kabul edilen dönem yönünden 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 3. fıkrasının “… Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” hükmü gözetilerek, itibari hizmet gün sayısının belirtilmesi gerekirken, yazılı şekilde, infazda şüphe ve terüddüt uyandıracak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3- 506 sayılı Yasanın 60/G maddesinde yer alan, “18 yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.” düzenlemesi karşısında; aynı Yasanın Geçici 54. maddesi uyarınca 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan, 10.04.1971 doğumlu davacı sigortalının; 18 yaşını ikmal ettiği 10.04.1989 tarihinden önceye ilişkin tespite konu itibari hizmet süresine tabi primi ödenmiş çalışmalarının, sigortalılık süresine eklenemeyeceğinden dışlanması gerektiği, hükümde belirtilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalı A.. A...'ye iadesine, 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.