Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24172 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23281 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Çine Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarihi : 20.06.2014No : 2005/303-2014/294Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) 1993 yılında gerçekleşen iş kazasında davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı, sigortalı veya hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (dış tavan) miktarı ile sınırlı iken, anılan maddede yer alan “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” ibareleri, 21.03.2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 23.11.2006 gün ve 2003/10 Esas - 2006/106 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiştir. Anayasa’nın 153. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ve elde bulunan kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanmasının zorunlu olması, iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. maddesi gereğince, yürürlükteki kanunları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin ve Yargıtay’ın yürürlükten kalkan bir yasa maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkilerinin bulunmadığının kabulünün doğal bulunması, 26. maddedeki anılan ibarelerin iptali ile Kurumun rücu hakkının, kanundan doğan, kendine özgü, sigortalı veya hak sahiplerinin hakkından bağımsız, basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, ilk peşin sermaye değerli gelirlerin, tazmin sorumlularının kusuruna karşılık gelen tutarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerekmekte olup gelirlerde oluşan artışların istenilemeyeceği de belirgindir.Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, söz konusu iptal olgusu karşısında, inceleme konusu eldeki davada, hak sahibine bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerine %80 kusur oranı uygulanması gerekmekte olup, Mahkemece artışları da içeren tüm peşin değerlerin hükme esas alınması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.