Mahkemesi : Mersin 4. İş Mahkemesi Tarihi : 02.05.2013No : 2012/105-2013/223Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği üzere, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan SS M. Ö.. Konut Yapı Koop., S.. Y.., N.. Ş.., Ö.. T.. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılardan SS M..Ö..Konut Yapı Koop., S.. Y.., N.. Ş.., Ö.. T.. avukatının tüm, davacı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, 25.09.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan kurum zararının; 10.01.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile, 30.183,39TL’sinin davalılardan müteselsilen, 15.091,69TL’sinin 506 sayılı Yasanın 10. maddesine istinaden davalı S.. S..’ndan tahsili istemine ilişkin olup; Mahkemece, topşam kurum zararının kusur karşılığı 30.183,39TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 9, 10, 26 ve 87. maddeleri olup, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.Davacı Kurum, davada 506 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca istemde bulunduğu halde, sigortalının işe giriş tarihi ve işe girişinin süresinde Kuruma bildirilip bildirilmediği, anılan madde koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmemiştir. 506 sayılı Yasanın 9. maddesi; “ - (Değişik : 25.08.1999 - 4447 / 12 md. Y.T. 08.09.1999) ''işveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe girişbildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır. (Ek : 14.07.1999 - 4410 / 1 md.) Dışişleri Bakanlığının sigortalı olarak yurtdışı göreve atanan personeli için işe giriş bildirgeleri ise, Kuruma en geç üç ay içinde gönderilir. '' düzenlemesini öngörmektedir. Anılan yasanın 10. maddesine göre ise 9. maddede öngörülen işe giriş bildirgesini süresinde Kuruma intikal ettirmeyen işverenler hakkında 26. maddede öngörülen sorumluluk halleri aranmaksızın, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Kurum tarafından bağlanan gelir ve harcamanın işverenden tahsil edileceğini düzenlemiştir. Yani, işverenin 506 sayılı Kanunun 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 9 ve 10. maddesi hükmüne göre rücu alacağından sorumluluğu için; işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir. Eldeki dosyada, HMK’nun 26. ve 297. maddelerine aykırı olacak biçimde, davanın yasal dayanaklarından olan ve kusursuz sorumluluk halini düzenleyen 506 sayılı Yasanın 9. ve 10. maddesine ilişkin olarak, bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın karar tesisi hatalı olup; inceleme konusu davada, 506 sayılı Yasanın 9. ve 10. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı; işyerinin tesciline ilişkin dosya ve sigortalının özlük dosyası, (hizmet cetveli ile birlikte) işe giriş bildirgesi celp edilip, yöntemince araştırma yapılarak, dosyadaki mevcut delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle, somut olayda 4447 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasanın 9. ve 10. madde koşullarının varlığı tartışılıp, varılacak sonuca göre, karar verilmesi gerekir. Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin b bendinde tanımlanan unsurları taşıması ve “tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile varsa kanunî temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları” yönündeki hükümlerinin kararın yazımında dikkate alınması gerekmesi karşısında davalılar S.. Y.., N.. Ş.., Ö.. T.. avukatının karar başlığına yazılmamış olması, davaya cevap verildiği halde gerekçeli kararda belirtilmemesi, isabetsiz bulunmuştur. Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.