Mahkemesi : Çorlu 1. İş MahkemesiTarihi : 06.06.2014No : 2010/564-2014/278Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:Davacı, 01.01.1995-Haziran/2010 döneminde sağlık ocağında hizmetli olarak çalıştığını ve bildirilmeyen günlerinin tespitini istemiş, Mahkemece; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dava, 5510 sayılı Yasa geçici m.7 uyarınca uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasa m.79/10 uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Taraf teşkili ve husumet konusu ise, ilk itirazlardan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek Mahkemece, gerekse Yargıtay’ca, tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın, kendiliğinden göz önünde tutulur. 506 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi ile, “işveren; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler...” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmasında, bir başka deyişle, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, işverene husumet yöneltilmesi zorunludur. 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesi'nin 3. fıkrası ile ''maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi karşı tarafın rızası aranmaksızın kabul edilir.'' düzenlemesini öngörmekte olup, davalı tarafın yanlış gösterilmiş olması bu çerçevede değerlendirilerek, Mahkemece; davacı talebi gözetilerek, HMK 124. madde uyarınca husumetin Sağlık Bakanlığı'na yöneltilmesi sağlanmalı, bu davalının göstereceği deliller de toplandıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.