Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2380 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23491 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, davacının sürekli iş göremezlik oranının tespiti ile belirlenen orana göre sürekli iş göremezlik geliri bağlanması istemine ilişkindir.Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 19 ve devamı maddeleri olup, anılan Yasanın 19. Maddesinin 1. fıkrasında “Geçici iş göremezlik hali sonunda Kuruma ait veya Kurumun sevk edeceği sağlık tesisleri sağlık kurulları tarafından verilecek raporlarda belirtilen arızalarına göre, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 10 azalmış bulunduğu Kurumca tesbit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.” hükmüne, 26. maddenin 1. fıkrasında da “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22 nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (…) (2) Kurumca işverene ödettirilir.” hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu somut olayda, dava dışı işveren yanında 01.11.2003 tarihinde gerçekleşen iş kazası sonucu, davacıya %17.20 oranı gözetilerek sürekli işgöremezlik geliri bağlandığı, eldeki davada davacının sürekli işgöremezlik oranının daha yüksek olduğunu iddia ettiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan alınan raporlarda davacının %31 oranında çalışma gücü kaybının bulunduğunun bildirildiği, mahkemece bu raporlara dayalı olarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde belirlenen sürekli iş göremezlik oranının davacıya bağlanan gelirde belirleyici olması, bağlanan gelirin peşin sermaye tutarından işverenin sorumlu tutulması ve eldeki davada verilen kararın işverenin hak alanını da ilgilendirmesi ihtimalinden, işverenin de davada taraf olmasında yasal zorunluluk vardır. Hal böyle olunca, dava dışı işverenin de usulüne uygun olarak davada taraf olması sağlanarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.