Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2370 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23439 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İş Mahkemesi Davacı, maluliyeti nedeniyle sigortalı babasından ölüm aylığı tahsisine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı hakkı doğuran olay olan sigortalının ölümü tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 68. maddesidir.Kurumdan çalışamayacak derecede malul olması nedeni ile sigortalı babasından ölüm aylığı talebinde bulunan davacının malul olmadığı gerekçesi ile talebinin ret edildiği, Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunun, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun davacının %60 oranında çalışma gücü kaybının bulunmadığını bildirmesi sonrası, mahkemece eldeki davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.506 sayılı Yasanın malullükle ilgili 53. maddesinde, çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirenlerin malûl sayılacağı hükme bağlanmış iken, ölüm aylığı ile ilgili 68/1-C maddesinde, çalışamayacak durumda malûl olan çocuklara ölüm aylığı bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Hal böyle olunca, söz konusu maddeye göre aylık bağlanması için alınacak raporda aranması gereken husus “çalışamayacak durumda malûl” olmaktır. Anılan maddelere göre hangi hallerde çocukların çalışamayacak durumda malûl sayılacakları, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasına dayanılarak çıkarılan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğündeki esaslara göre tespit olunur.Davacı hakkında düzenlenen raporlarda, davacının beden çalışma gücünün %60’ını kaybetmediğinin bildirilmesi karşısında; 506 sayılı Yasanın 109. maddesinde öngörülen prosedür doğrultusunda, öncelikle, ilgili ihtisas dairesinden anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde sigortalının ölümü tarihinde yürürlükte bulunan ve 11.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelik hükümlerine göre ayrı ayrı davacının “çalışamayacak durumda malûl” olup olmadığı yönünde rapor alınarak, raporlar arası çelişki bulunması halinde, üst düzeydeki bu kuruluşlar arasındaki görüş farklılığının, Adli Tıp Genel Kurulundan belirtilen esaslar çerçevesinde rapor alınmak suretiyle giderilerek, davacının, sigortalının ölümü tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre “çalışamayacak durumda malûl” olduğunun belirlenmesi halinde, sonradan yapılan değişikliklerin davacı aleyhine uygulanamayacağı göz önünde bulundurularak, davacı yönünden ölüm aylığı tahsisi şartları irdelenmeli, varlığı halinde, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 97. maddesinin 1. fıkrasının “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi karşısında, tahsis talep tarihinden geriye yönelik beş yıllık dönem içindeki ölüm aylıklarının istenebileceği ve davacının talebi gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.