Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23591 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23486 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : İzmir 7.İş Mahkemesi Tarihi : 17.09.2014No : 2014/34-2014/493 Dava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı Kurum işleminin iptali, birleşen dava ise yersiz aylıkların tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik, itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak asıl davanın kabulüne, itirazın iptali davasının ise reddine karar verilmiştir. Hükmün, asıl davanın davalısı, birleşen davanın davacısı S.. B.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Hakkında verilen boşanma kararı 2007 tarihinde kesinleşen asıl davacıya, 1996 yılında yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca 2011 yılında gerçekleştirilen işlemle kesilerek, 21.10.2008-20.03.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen 16.325,76 TL aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildi??i anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Mahkemece verilen ilk hükmün, Dairemizin temyiz denetimi sonrasında 07.10.2013 gün ve 9495/18516 sayılı ilamla bozulması üzerine, anılan ilama uyularak gereken inceleme ve araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla; Sosyal Güvenlik KontrolMemurluğu görevlilerince gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar ile ev denetiminde davacı ile boşandığı eşinin aynı evde birlikteyaşadıklarının belirlenmiş olması, fiili beraberliğin bulunduğu yönündeki davacının imzalı beyanı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Emniyet Müdürlüğü görevlilerince yapılan araştırma sonunda düzenlenen 18.10.2011 tarihli tutanak içeriği ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece asıl davanın reddine, itirazın iptali davasının ise kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, asıl davanın davalısı, birleşen davanın davacısı S.. B.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.