Mahkemesi :Andırın Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTarihi :02.12.2013No :2012/44-2013/249Dava, aksine Kurum işleminin iptali ile ödenmeyen emeklilik aylıklarının ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, yazılı biçimde davanın kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre; davacının, 08.10.1988-31.10.2006 arası vergi mükellefi olduğu, şöförler odası kaydının 24.04.1972-devam şeklinde ve Esnaf-Sanatkarlar odası kaydının 25.07.1993-30.11.2006 arası gerçekleştiği, sicil kaydının ise 09.08.2005 tarihi ile 28.12.2006 tarihi arasında devam ettiği, 1996 tarihinde intikal eden giriş bildirgesine ve Şoförler Odası kaydına istinaden 3165 sayılı Yasa ile değişik 1479 sayılı Yasanın 24. maddesine göre davacı 22.03.1985 başlangıç tarihi ile tescil edilip 29.04.1998 tarihli tahsis talebine göre 4717 gün hizmet verildiği ve 720 gün askerlik borçlanması da ilave edilerek toplam 5437 gün üzerinden 01.05.1998 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanıp Eylül 2011 tarihine kadar ödemede bulunulduğu, davacının, ...134 TC nolu Ö. ve E.. olma Andırın 01.01.1934 doğumlu H.. K.. olup 10.03.1971 tarihli 2851 numaralı ehliyet sahibi bulunduğu, 09.06.2010 tarihli kontrol memuru raporunda; davacının şoförler odası üye kayıt defterinin 41. sayfasının 157. sırasında kayıtlı olduğu iddiası varsa da anılan kayıtta H.. G.isminin bulunduğunun, dolayısıyla üye kayıt defterinde yazılı kişi ile davacının farklı kişiler olduğunun, silinti kazıntı veya farklı bir kalemin kullanılmadığının, 2851 nolu ehliyet numarası yazılı ise de yapılan araştırmada böyle bir ehliyete rastlanmadığının, sayfa ve sıra numaraları ile kayıt tarihlerinin birbirlerini takip etmediğinin, üyeliğin kabulüne veya sona ermesine dair yönetim kurulu kararına rastlanmadığının, dolayısıyla kimlik bilgilerinin tutmaması nedeniyle kaydın geçersiz olduğunun belirtildiği, davalı kurumunda anılan rapora istinaden bağlanan yaşlılık aylığını iptal ettiği, celp edilen nüfus kayıt örneğine göre üye kayıt defterinde adı H. G.....136 TC nolu Ö.. ve R..’den olma Andırın 01.07.1934 doğumlu olup A.. K. Köyü nufüsuna kayıtlı iken 1953 yılında naklen Osmaniye merkez İlçe K.. Köy’ü nüfusuna gittiği anlaşılmaktadır. 14.03.1985 tarihi 3165 sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde; kendi nam ve hesabına çalışanlardan vergi mükellefi olan, esnaf siciline veya meslek kuruluşuna kaydı olanların Bağ-Kur sigortalısı olacağı belirtilmiştir. Davalı Kurum, sigortalılığa dayanak kılınan meslek odası kaydının gerçeğe aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Gerçekten, 1479 sayılı Kanunun 24. maddesine göre kural olarak herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın varlığı şart olup, ayrıca çalışmanın maddede belirtilen şekliyle vergi kaydına veya oda ve esnaf sicil kaydına dayanması gerekir. Somut olayda, mahkeme, oda kaydının geçerli ve davacıya ait olduğunu soyadındaki farklılığın yazım hatasından kaynaklandığını kabul ederek isteği yazılı biçimde hüküm altına almıştır. 1479 sayılı Yasanın 24. maddesine göre Bağ-Kur sigortalılığı için kendi adına bağımsız olarak çalışmanın varlığı şart olup, mahkemece, gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle kaydın geçersizliğine yönelik iddialar açıklığa kavuşturulmalı, dava dışı H.. G.. husumet yöneltilip davaya katılımı sağlanarak savunma ve delilleri tespit edilmeli, üye kayıt defterinde bahse konu edilen 2851 nolu ehliyetin davacıya yada dava dışı H.. G..’e ait olup olmadığı araştırılmalı, üye kayıt defterinde yer alan kimlik bilgileri yazılmak suretiyle böyle bir kişinin bulunup bulunmadığı nüfus müdürlüğünden sorulup gerekirse zabıta tahkikatı da yaptırılmalı, davacının kendi nam ve hesabına çalışmasının varlığı yöntemince araştırılıp bu yönde sadece tanık beyanlarıyla yetinilmemeli sigortalılığı ortaya koyacak somut deliller araştırılıp tespit edilmelidir. Bu kapsamda, oda aidatlarının ödenip ödenmediği ve buna ilişkin ödeme makbuzları, ilgili odanın genel kurul toplantılarına davacının katılıp katılmadığı, Hazirun cetvelinde davacının isim ve imzasının bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukukî olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve değerlendirme sonucu verilen karar, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde; davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.