Mahkemesi : Edirne İş Mahkemesi Tarihi : 12.07.2013No : 2012/306-2013/266Dava, iki ayrı sicil numaralı işyerinden muhtelif aylara ilişkin olarak SSK kapsamında ödenmesi gereken ancak ödenmeyen prim asıllarının 5458 sayılı yasanın 16. maddesi kapsamında Bağ-Kur hizmetlerine mahsup edilmesi ve artan miktarın yasal faiziyle tahsile gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı, ...685 sicil sayılı işyerinden 2010/3 ila 12. aylar ve 2011/1 ve 2. aylara ilişkin prim asıllarının ve ...432 sicil sayılı işyerinden 2006/9 ila 12. aylar ve 2007/1.,3.,4.,5.,12. aylara ve 2008 yılı tüm aylara, 2009/1 ila 11. aylara ilişkin prim asıllarının 5458 sayılı yasanın 16. maddesine göre Bağ-Kur hizmetlerine mahsup edilmesini, mahsuplaşma sonrası, Bağ-Kur kapsamında ortaya çıkacak fazla miktarın tahsis talep tarihi olan 30.03.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsilini istemiştir. 5458 sayılı yasanın 16. maddesinin, “08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlardan birine tâbi sigortalı iken, aynı sürede bir diğer sosyal güvenlik kurumuna, adına prim ödendiği anlaşılan sigortalılardan yersiz tahsil edilen prim asılları, sigortalı ya da hak sahiplerinin talebi, T.C. Emekli Sandığı bakımından ayrıca kurumların da talebi halinde işsizlik sigortası primi hariç olmak üzere hizmetlerin çakıştığı sürede prim borcu aslına mahsup edilmek üzere en geç 6 ay içinde tâbi olması gereken sosyal güvenlik kurumuna devredilir. Çakışan hizmet süresine ilişkin devredilen miktarın prim borcu aslını karşılamaması halinde, bakiye prim borcu ilgili kanun hükümlerine göre sigortalıdan veya 5434 sayılı Kanuna tâbi kurumdan tahsil edilir. Sosyal sigorta kanunlarındaki sigortalılığın tespiti ile hizmetlerin birleştirilmesine ait hükümler saklıdır. Bu nitelikte olup bu Kanunun yürürlük tarihine kadar çakışan hizmet sürelerisosyal güvenlik kurumlarınca iptal edilmemiş olan sigortalılar da bu hükümden yararlandırılır.” Hükmünü, 5510 sayılı yasanın 53. maddesinin 5. fıkrası ise “Sigortalının,bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması durumunda ödenen primler 1. fıkraya göre esas alınan sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde geçmiş kabul edilir.” hükmünü içermektedir.Somut olayda, davacının, 11.02.1983-30.07.1999 ve 29.12.2003-devam şeklinde vergi mükellefi olduğu, oda kaydının 01.03.1983-15.08.2005 ve 31.03.2006-devam şeklinde, sicil kaydının ise 31.12.1984-08.09.2000 ve 23.02.2006-devam şeklinde olduğu, davacının, çakışmayan şekilde 1978 yılında 111 gün, 2003 yılında 73 gün, 2011 yılı 3. ve 4. aylarda 60 gün olmak üzere toplam 244 gün zorunlu SSK sigortalılığının bulunduğu, çakışan ve mahsubu yapılan biçimde ...608 sicilde 01.03.2004-30.04.2004 arası 35 gün, ...879 sicilde 05.10.2005-19.09.2006 arası 345 gün, ...259 sicilde 03.11.2009-03.02.2010 0yapılmayan biçimde ise ...432 sicilde 20.09.2006-02.11.2009 arası 886 gün, ...685 sicilde 01.03.2010-28.02.2011 arası 360 gün zorunlu SSK sigortalılığının mevcut olduğu, davacının 29.03.2011 tarihli dilekçeyle 5458 sayılı yasanın 16. maddesi uyarınca çakışan SSK’lı hizmet primlerinin Bağ-Kur prim borçlarına aktarılmasını talep ettiği, kurum tarafından 30.03.2012 tarihinde ...608, ...879, ...259 sicildeki çakışan SSK’lı sürelere ilişkin işçi ve işveren payının Bağ-Kur sigortalılığına aktarıldığı, ancak ...432 ve ...685 sicil sayılı işyerlerinin kuruma prim borçları bulunması nedeniyle mahsuplaşma yapılamayacağının bildirildiği, ancak 6111 sayılı yasa ile değişik 5510 sayılı yasanın 53. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak 11.02.1983-30.07.1999 ve 01.01.2004-28.02.2011, 01.05.2011 mahsup tarihi 30.03.2012 arası davacının 1479 sayılı yasa kapsamında 24 yıl 6 ay 19 gün sigortalı sayıldığı, 30.03.2012 tarihli tahsis talebi üzerine de çakışmayan 244 gün zorunlu SSK hizmeti, 8839 gün Bağ-Kur hizmeti olmak üzere toplam 9083 gün üzerinden 01.04.2012 tarihi itibariyle davacıya yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan 29.03.2013 tarihli bilirkişi raporunda; mahsuba konu edilmeyen ve dava konusu olan ...432 ve ...685 sicil sayılı işyerlerinden bildirime konu edilen gün ve prime esas kazanç tutarları ile işçi ve işveren payları kurum kayıtları gibi değerlendirilmiş ve buna göre; ...685 sicilde işveren payı 1.769,04 TL, işçi payı 1.270,08 TL ve toplam 3.039,12 TL, ...432 sicilde ise işveren payı 4.515,19 TL, işçi payı 2.581,82 TL ve toplam 7.097,01 TL belirlenmiş, işveren ve işçi hissesinden oluşan prim asıllarının her iki sicildeki davaya konu aylara ilişkin olarak yıllar ve aylar itibariyle ayrı ayrı 4/b kapsamındaki hizmetlere 5458 sayılı yasanın 16. Maddesine göre mahsup edilmesinin tespiti gerektiği, mahsuplaşma tutarının ...685 sicilde 3.039,12 TL, ...432 sicilde 7.097,01 TL olmak üzere 10.136,13 TL olması gerektiği ve mahsuplaşma sonucu Bağ-Kur kapsamındaki fazla ödemenin davacıya iadesi gerektiği yönünde görüş bildirmiştir. Mahkemede rapor doğrultusunda yazılı biçimde hüküm tesis etmiştir.Mahkemece, işveren payının iade ve mahsuba konu edilemeyeceği gözetilerek, iadeye konu işçi payı miktarıyla karşılık geldiği Bağ-Kur sigortalılık süresi yöntemince ve bilirkişi marifetiyle belirlenip denetlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı biçimde tesis edilen karar usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Kabule göre de, yıllar aylar itibariyle 4/b kapsamındaki sigortalılığa mahsup edilecek 4/a kapsamındaki prim tutarlarını ve karşılık gelecek Bağ-Kur sigortalılık süresini ve iade edilecek fazla prim tutarını içermeyen hükmün bu yönler itibariyle infaza elverişli bulunmaması isabetsiz bulunmuştur.O halde; davalı kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.