Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23398 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14972 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Gaziantep 2. İş MahkemesiTarihi :18.04.2014No :2012/338-2014/254Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasa’nın 86/9 maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Davacı, 01.10.2011 - 02.1.2012 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde geçen çalışmalarının tespitini istemiştir. Davacının, hizmet cetvelinin incelenmesinden, 24.09.2011-22.10.2011 tarihleri arasında 1009198 sicil sayılı A.. G..İnş. Taah. Ltd. Şti& G..Gold Yapı ltd Şti’nden bildirimleri olduğu anlaşılmaktadır. Dinlenen davacı tanıkları, davacının talep konusu dönemde çalıştığını doğrulamaktadır. Mahkemece, davanın ispatlanamadığından reddine dair hüküm tesis edilmiştir.Mahkemece, öncelikle davacının SSK şahsi sicil dosyasının celbi ile davalı işverenin tespiti istenilen süre içinde ihaleli işler veya sözleşme karşılığı yapmış olduğu işlerin belirlenmesi yönünde davacıdan hangi tarihler arasında nerelerde çalıştığının sorulması ve dayanak belgelerin ilgili yerlerden celbi gerekir. Bu dönemlerdeki dönem bordrolarının, puantaj cetvellerinin, ücret bordrolarının vs. celbi ile, bu belgelerde sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın kendisine aidiyeti sigortalı tarafından kabul edilenler ile, inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan yine, sigortalıca hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanmalı, davacının talep konusu dönemde bildirimleri yapılan işyerleri ile davalı işverene ait işyeri arasında her hangi bir bağ olup olmadığı irdelenmeli, çalışmalarının hangi nedenle bildirim dışı kaldığı hususu gereğince ve yeterince araştırılmalı, yukarda öngörülen nitelikte yazılı belge ibraz olunmayan çalışma süreleri yönünden ise, o dönemde sigortalı ile birlikte çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı kişilerin resen tespiti ile somut bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bu konuda, yeterli ve gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.