Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23295 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21662 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Gediz Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarihi : 14.02.2013No : 2007/48-2013/92Dava, alacak istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtilen şekilde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, Davacı kurum avukatı ile davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davalıya 01.10.1990 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığında 07.10.1971–01.09.1990 tarihleri arasındaki 3201 Sayıl Yasa kapsamındaki yurtdışı çalışmaları dikkate alındığı, fakat davalının 07.10.1971–31.12.2002 ve 01.01.2003–19.08.2005 tarihleri arasında yurtdışından zorunlu çalışmalarının bulunması ve işsizlik yardımı alması nedeniyle davacı Kurumca 2006 Yılında yapılan işlemle 3201 sayılı Yasanın 6’ncı maddesi kapsamında aylığın kesilerek, 01.10.1990–22.05.2006 tarihleri arasında yapılan aylık ödemelerinin yersiz olduğu gerekçesi ile borç tahakkuk ettirildiği, diğer taraftan, davalı sigortalı tarafından açılan ve 25.12.2008 tarihinde kesinleşen karar ile davacıya 01.09.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına karar verildiği, bu davada ise davacı Kurum tarafından 01.10.1990–22.05.2006 tarihleri arasında davalıya ödenen aylıkların faizi ile birlikte iadesinin istendiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, davacı Kurum alacağına işleyen faizin ve davalı sigortalıya kesinleşen mahkeme kararı gereğince Kurumca bağlanan aylık nedeniyle birikmiş alacağa işleyen faizlerin ayrı ayrı hesap edilerek birbirinden çıkartılması suretiyle kalan kısmın davacı Kurum lehine kabul edildiği anlaşılmakta ise de, anılan hesap raporunun 5510 Sayılı Yasanın 96’ncı maddesine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükmünde, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler; a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden....., itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır. Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır.” Hükümleri de dikkate alınarak kurum alacağının kapsamı belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmek suretiyle 5510 Sayılı Yasanın 96’ncı maddesi hükümlerine uygun ve denetlenebilecek şekilde uygun bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.