Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2318 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27727 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın yetkisizlik nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde, İş mahkemelerinde açılacak her davaya açıldığı tarihte dava olunanın, Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabileceği, bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmayacağı, aynı yasanın 15 maddesinde de, bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümleri uygulanacağı düzenlemesi bulunmaktadır.İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetki kurallarına uygun olup buna ek olarak işçinin işinin yapıldığı yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır. Davacı, davalıya ait “... Sok. no:... Yeşildirek-İstanbul” adreste bulunan iş hanında 01.12.1979 -01.12.2012 tarihler arası han bekçisi olarak çalıştığını ve bu sürelerin tespitini istemiştir. Davacının hizmet cetvelinde tarihleri arasında davalıya ait ”....“ ve “....“ sicil numaralı işyerlerinden bildirimleri bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının bildirimlerinin yapıldığı işyerlerinin Bakırköy’de bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.Mahkemece, davacının “.... Sok. no:... Yeşildirek-İstanbul” adreste bulunan davalıya ait iş hanında bekçi olarak çalıştığını belirttiği, ayrıca 19.09.2013 tarihli tutanaktan, belirtilen adreste davalıya ait bir iş hanının bulunduğu ve komşu işyerlerinin tespitinin yapıldığı belirgin olup davacının çalıştığı işyerinin Mahkemenin yargı çevresi içinde bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip toplanacak deliller neticesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.