Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23089 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21701 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Karşıyaka 1. İş MahkemesiTarihi : 13.07.2015No : 2014/279-2015/286Dava, davacının davalı işveren yanındaki çalışmalarının geçtiği işyerinin ve yaptığı işin itibari hizmet kapsamında olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, uyulan bozma ilâmı sonrasında yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okundu. Davalı işveren vekili tarafından, duruşma talebinde bulunulmuş ise de, temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verilerek işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK.) 297. maddesinin (b) bendinde (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesinde) tanımlanan unsurları taşıması ve “tarafların kimliklerini... ” kapsaması yönündeki hükümlerinin kararın yazımında dikkate alınması gerekmekte olup, karar başlığına davalı olarak SGK Başkanlığı yazılması gerekirken davalı olarak S.. M.. yazılmış olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.2-Somut olayda; davacının, davalı işverenin 10002 Sokak No: 45 adresindeki, 65960 sicil numaralı işyerinde 01.02.1994 – 31.07.2007 tarihleri arasında, yine davalı işverenin 10006 sokak no: 61 adresindeki 1306722 sicil numaralı işyerinde 01.08.2007 – 30.06.2010 tarihleri arasında çalışmaları olduğu, davacının 2002/2 döneminde, itibari hizmete tabi çalışma bildirimleri bulunduğu, dosya kapsamından, mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve keşfin davalı işverenin 10002 sokak no:45 adresindeki işyeri üzerinden yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının, davalı işverenin10002 sokak no: 45 adresindeki işyerindeki 01.02.1994 – 31.07.2007 tarihleri arasındaki çalışmalarının 506 sayılı Kanunun Ek madde 5/II bendinde kabul edilmesinde isabetsizlik yok ise de; davacının davalı işverenin 10006 sokak No: 61 adresindeki 01.08.2007 – 30.09.2008 tarihleri arasındaki çalışmalarının itibari hizmete tabi çalışma olup olmadığı yönünden araştırma ve inceleme yapılmamıştır.Basım ve gazetecilik işyerindeki çalışma koşulları nedeniyle itibari hizmet süresinden yararlanabilmek için, yasada öngörülen iki koşulun birlikte gerçekleştiğinin belirlenmesi gereklidir. Bunlardan birinci koşul, sigortalının basım ve gazetecilik işyerinde çalışmış olmasıdır. Ancak bu koşulun araştırılıp saptanmasında; işyeri, dar anlamda muhakkak ve sadece gazete basımıyla uğraşan bir basımevi olarak düşünülmeyip, yasanın açık amacı göz önünde bulundurularak söze değil öze üstünlük tanıyan bir yorumla sonuca varılmalıdır. İkinci koşul ise, yine aynı maddenin II. Alt Bendinin (a-f) işaretli alt bentlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerden birinin olayda ayrıca gerçekleşmiş bulunmasıdır. Davacının, davalı işverene ait 10006 sokak no 61 adresindeki 1306722 numaralı işyerindeki çalışmalarının itibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektirir koşullarda geçip geçmediğinin tespiti amacıyla, öncelikle, davacının, davalı işverenin anılan işyerindeki çalışmalarının bir kısmının itibari hizmete tabi olup bir kısmının normal çalışmaya istinaden bildirimlerin nedeni araştırılıp; davacının, 01.08.2007 – 30.09.2008 tarihleri arasındaki dönemde davalı işverenin 1306722 numaralı işyerindeki fiili görevi kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edildikten sonra, işyeri ve yapılan işin niteliği, özellikleri ve buna bağlı olarak hangi olumsuz dış etkenlere maruz kalındığı, çalışmanın itibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektirir işyerinde geçip geçmediği hususlarını irdeleyen, maruz kalınan etkenlerin oluşturduğu hastalıklar alanında uzmanı tıp doktoru, matbaacılık işinden anlayan kimya yüksek mühendisi ve makine yüksek mühendisi iş güvenliği uzmanlarından oluşacak bilirkişi kurulu marifetiyle, işyerindeki keşiften elde edilen bulgulara dayalı olarak ortaya konulmalıdır.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.3-Kabule göre ise; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi gereğince, (HUMK md. 388-389) hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Davacının, davalı işverenin işyerinden 2002/2. Dönemindeki çalışmalarında itibari hizmete tabi bildirimi dışlanmadan, infazda tereddüt oluşturacak şekilde, hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, temyiz yoluna başvuran davalı Kurum ve işveren vekillerinin bu yönleri amaçlayan itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının B........’ye iadesine, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.