Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23022 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18479 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Karaman İş Mahkemesi Tarihi : 24.06.2014No : 2013/226-2014/209 Dava, yersiz ödendiği ileri sürülen tedavi giderleri ile ölüm aylıklarının davalıdan yasal faizi ile geri alınması için başlatılan icra takiplerine yönelik itirazların iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde asıl dava ve birleşen dava yönünden, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi.. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı 2001 yılında kesinleşen davalıya, 1991 yılında yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden 506 sayılı Kanun hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle 03/09/2012 tarihinde yeniden evlenmesi ve Kurum tarafından yapılan araştırma sonucunda, davalının uyuşmazlık konusu dönemde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle, Kurumca 2008 yılında gerçekleştirilen işlemle kesilerek, 01/11/2008-30/11/2012 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar ve tedavi giderleri yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu'nca gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar, bu soruşturma kapsamında, ifadelerine başvurulan tanık anlatımları davalının oturduğu apartman yönetim karar defterine göre, eski eşin dava edilen dönemi de kapsar şekilde davalının oturduğu daireyi temsilen toplantılara katılması gözönüne alındığında ve apartman yönetiminde denetçi olarak görev alması, 05/12/2012 tarihli Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru raporunun aksinin ispat edilemediği, kaldı ki davalı ve boşandığı eşinin 03/09/2012 tarihinde yeniden evlenmeleri birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurularak davanın kabulü yönünde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.