Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22931 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24788 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : KDZ. Ereğli 1. İş Mahkemesi Tarihi : 30.11.2011No : 2007/609-2011/1181Davacı, yersiz ödendiği iddia edilen yaşlılık aylıklarının tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Kendisi ile aynı isimdeki bir başka sigortalıya ait hizmetlerin karıştırılması sonucu yaşlılık aylığı bağlanan davalıya yersiz ödenen 1.6.2002 ile 16.11.2006 tarihleri arasında yersiz ödenen yaşlılık aylıklarının tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmi dört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır…” hükmünü içermektedir.Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Yasanın "Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili"ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa, geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır.Belirtilen nedenlerle; 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükmünün, Kurumun yersiz ödemeden kaynaklanan alacakları konusunda süren uyuşmazlıklara uygulanması gerekmektedir.5510 sayılı Yasanın 96. maddesiyle getirilen düzenleme, sebepsiz zenginleşmede iade konusuna ilişkin özel bir düzenleme niteliğinde olup; aylık bağlanırken hizmetlerin karıştırılmasında davalının kasıtlı veya kusurlu bir davranışı bulunmadığı, Kurumun kendi hatalı işlemi ile sigortalı hizmetleri karıştırdığı anlaşıldığından, davalının Yasanın 96/b maddesindeki düzenleme uyarınca iadeyle yükümlü olduğu anlaşılmıştırYukarıda sıralanan maddi ve hukuki olgular ışığında, 5510 sayılı Yasanın 96/b maddesi hükmü uyarınca; irdeleme yapılması gerektiği halde, hatalı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.