Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır.Hükmün, davalılardan D... Sigorta A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dava, 08.06.2000 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan sigortalı işçi Necmi'ye Kurumca yapılan tedavi yardımlarının, zararlandı-rıcı sigorta olayına karışan araç sürücüsü ile aracı sigortalayan sigorta şirketinden 506 sayılı Yasa'nın 39. maddesi uyarınca rücuan tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcı (temerrüt) tarihinin hiçbir duraksamaya sebebiyet vermeyecek açıklıkta belirlenmesi gerekir. İlgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 98, 99 ve 108. maddeleri ile 03.05.1997 gün ve 22978 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliği'nin.12, 13 ve 14. maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa sekiz iş günlük sürenin sonunda sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemişse sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemez. Bu durumda faiz başlangıcının; sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir. Yukarıda açıklanan esas çevresinde davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarih gereğince araştırılıp irdelenmeden eksik inceleme ile yazılı biçimde sarf tarihlerinden itibaren faize hükmedilmiş olması isabetsizdir.Öte yandan; sigorta şirketi, sadece sigortaladığı aracın sürücüsü ile şayet tespit edilmiş ise araç malikinin kusurlarıyla ve poliçe limitiyle sınırlı biçimde zarardan sorumludur. İcra takip tarihi itibariyle likit bir alacak söz konusu olmadığı ve alacak miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği halde borçlu sigorta şirketinin icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı sigorta şirketinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.