Mahkemesi :Hekimhan Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTarihi :20.12.2012No :2012/123-2012/166Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.Eldeki dosyada, davacı davalı Kaymakamlık’ta Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı nezdinde 11.09.2005-15.12.2009 arasında hizmetli olarak çalıştığı iddia edilmekte olup, davacının çalışmalarının Kurum tarafından tespitte edilemediği ve işyerinin kamu kuruluşu niteliğinde olduğu sabittir. Davaya konu çalışmaların geçtiği iddia edilen Kaymakamlık’taki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından herhangi bir bildirim yapılmadığı görülmekle mahkemece tanık beyanları ve bilirkişi raporu nazara alınarak eksik araştırmayla davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. 1) Husumet, kamu düzeni ile ilgili olup, dava şartlarındandır ve mahkemece re'sen gözönünde tutulmalıdır. 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 7. maddesinde belirtildiği üzere, mülki idare amirlerinin vakfın tabii başkanı olduğundan hareketle, taraf sıfatının Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına ait olduğunun kabulü ve temsilcide yanılma sebebi ile de, dava dilekçesinin vakfa tebliği gerekir. Bu durumda yapılacak iş; öncelikle Kaymakamlığa yöneltilen davada temsilcide yanılma olduğunun kabulü ile dava dilekçesinin Vakfa tebliği ve gösterecekleri deliller toplandıktan sonra aşağıdaki açıklamalarda gözetilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.2)Genel olarak hizmet tespiti davalarının her türlü delil ile kanıtlanacağına dair kabul geçerli olsa da, davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri, resmi bir işyeri olması ve kamu kuruluşlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıl olduğundan, mahkemece, çalışmanın geçtiği iddia edilen döneme ilişkin işveren nezdinde ücret tediye bordroları ve konuya ilişkin tüm belgeler eksiksiz olarak getirtilip, anılan belge ve bordrolardan sigortalının imzasını içerenlerden, imza aidiyeti yönünden çekişme bulunmayanlar ile hata, hile, ikrah halleriyle sakatlığı iddia ve kanıtlanamayan belgelerin içeriklerinde gösterilen gün kadar çalışmanın karinesini teşkil edeceği göz önüne alınmalı, şayet, işveren hiçbir kayıt ibraz edemiyorsa, bunun sebebi sorularak ve fiili imkânsızlık varsa, davacı ile birlikte çalışan bordro tanıkları dinlenilerek, varsa tarafların göstereceği tüm deliller toplanarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin hangi nedenle bildirim dışı kaldığı yeterince araştırma konusu yapılarak, tam zamanlı olup olmadığı işyerinin niteliği ve kapsamı gözetilerek belirlenmeli, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından yapılan ödemelerin yardım olup olmadığı belirlenmeli toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra, elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Kuluncak Kaymakamlığı'na iadesine, 26.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.