Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2237 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 25835 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yersiz yapıldığı ileri sürülen sağlık giderleri nedeniyle borç tahakkuku yönündeki ... Başkanlığı işleminin iptali ile ödenen 12.855,77 TL'nin yasal faiziyle istirdadı istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davaya konu somut olayda, davacının; davalı Kurum tarafından 20.04.1982-31.12.1983 ve 22.03.1985-22.10.2010 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, bu sigortalılık kapsamında sağlık yardımlarından yararlandığı, Kurumca 2010 yılında gerçekleştirilen işlemle davacının sigortalılığının 05.03.2009 tarihi itibariyle sona erdirildiği, akabinde, 22.10.2010 tarihli tahsis talebine istinaden 01.11.2010 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa hükümlerine göre yaşlılık aylığı bağlanan davacıya, 03.06.2009-01.11.2010 tarihleri arasındaki sağlık karnesi kullanımlarının yersiz olduğu gerekçesiyle, Kurumca 04.08.2011 tarihinde gerçekleştirilen işlemle yersiz sağlık gideri tahakkuku yapıldığı ve anılan tahakkuka istinaden davacı tarafından Kuruma 31.10.2011 tarihinde 12.855,77 TL ödemede bulundulduğu, davacının yersiz olduğu iddia edilen sağlık giderlerinin ait olduğu dönemin tamamında düzenli prim ödemelerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının, tedavi sonrasında Kurum tarafından gerçekleştirilen işlem nedeniyle değiştirilen sigortalılık süresinin, tedavinin yapıldığı dönemdeki sigortalılık süresini ve buna göre sağlık sigortasından yararlanma şartlarını etkilemeyeceği, davacının sağlık yardımlarından yararlandığı dönemde, tabi olduğu sigortalılığa yönelik prim borcunun da olmadığı gözetildiğinde, dava konusu yersiz sağlık gideri borcundan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.