Mahkemesi : Mardin 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarihi : 17.02.2014No : 2013/514-2014/59Davacı, yurtdışındaki çalışmasına ilişkin belgeleriyle diğer yaşlılık aylığına esas belgelerin sahte olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtilen davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurumun avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı, 06.05.2010 tarihindeki talebi ve ekinde Beyrut Büyükelçiliğinin 29.04.2010 tarihli ve davacının ibraz ettiği belgelere göre, 25.09.1973-28.09.1977, 03.01.1978-26.01.1979, 14.03.1979-05.06.1986 tarihleri arasında Lübnan’da çalıştığını belirten yazı ile borçlanma talebinde bulunduğu; Kurumun 03.01.1978-26.01.1979 ve 14.03.1979-05.06.1986 tarihleri arasında 2986 günlük çalışma süresini dikkate alarak, 3201 sayılı Kanuna göre borçlanma miktarını hesapladığı, davacının borçlanma miktarını 25.05.2010 tarihinde ödediği, aynı tarihte yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu, Kurum tarafından davacının Lübnan’dan almış olduğu hizmet belgelerinin, sahte olduğu tespit edildiğinden bahisle, talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının yazısına göre, sahtecilik iddiası ile ilgili 2010/3915 soruşturma sayılı dosyasında davacının şüpheliler arasında olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, Türk Büyükelçiliği tarafından onaylanan çalışma belgesine dayanak bilgilerin davacı tarafından sunulduğu dikkate alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.Mahkemece, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/3915 soruşturma numaralı dosyası incelenip değerlendirilmeli, davacının Lübnan’daki çalışmasının neye dayalı olduğu üzerinde de durularak, emniyet vs. kayıtları ile Lübnan’a giriş-çıkışının bulunup-bulunmadığı araştırılmalı; Yine, Türk Büyükelçiliği tarafından onaylanan çalışma belgesine dayanak bilgilerin davacı tarafından sunulduğu gözetilerek, davacının Lübnan’daki çalışması mümkün ise Lübnan’daki resmi kurumlardan vs. sorularak belirlenmelidir. Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.