Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, meslek hastalığına yakalanarak sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ve tedavi giderinin 5510 sayılı Yasanın 21. maddesi uyarınca rücuan tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davacı K. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Meslek hastalığı, sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir.İşyerinde, 1978 yılından emekli olduğu 18.01.2002 tarihine kadar (1988 yılında yer üstünde çalıştığı 26 gün haricinde) yeraltında kazmacı ve kancacı olarak çalışan sigortalının, 01.07.2013 tarihli karar ile meslek hastalığına (pnömokonyoz) yakalandığı ve % 12,3 oranında iş göremez olduğu Kurum tarafından tespit edilmiştir.Hükme esas alınan raporda, Yargıtay kararlarına göre, meslek hastalıklarında kaçınılmazlık olgusunun mevcut olduğu, 32 yıl formülü olarak tanımlanan esaslar çerçevesinde kusur oranı belirlenerek, sigortalının kaçınılmaz maluliyetinin % 7,48 olduğu, tüm maluliyetin ise % 7,93 olduğu gözetildiğinde, kaçınılmaz maluliyetin düşülmesi ile % 0,45 maluliyetten işverenin sorumlu olduğu kabul edilmiştir.Sigortalıda mevcut pnömokonyoz hastalığının tıbben ilerleme gösteren bir rahatsızlık olması, hastalığın işyerinden ayrıldıktan sonra ortaya çıkması karşısında; sigortalının işyerinden ayrıldığı 18.01.2002 tarihindeki maluliyetinin belirlenmesine ilişkin olarak rapor alınması yerinde ise de; işyerinden ayrıldığı tarihteki maluliyet oranı belirlenirken,işyerindeki tüm çalışma dönemi esas alınarak, maluliyet başlangıç tarihi olan ve işe girdiği 1978 yılına göre hesaplama yapılması ve belirlenen maluliyete göre kaçınılmaz maluliyet oranının hesaplanması gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi , usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.