Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22070 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25515 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :İş Mahkemesi. Dava, aksine Kurum işlemlerinin iptali ile Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 02.01.1991 tarihli ilk tahsis talep tarihine davalı kurumca olumlu yanıt verilerek, 6511 gün 506 Sayılı Yasa kapsamında geçip de 720 gün askerlik borçlanması ilavesiyle toplam 7231 gün üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan davacının, 01.02.1991–02.03.1991 tarihleri arasında geçen 30 günlük sigortalı çalışmaları nedeniyle kurumca aylığın önce durdurulduğu, sonrasında, davacının da talebi dikkate alınarak, 7261 gün üzerinden yeniden aylık bağlandığı, fakat 2013 yılında yapılan en son inceleme ile davacıya sonradan bağlanıp da 01.04.1991 tarihinden itibaren başlatılan, 7261 gün üzerinden bağlanan aylıklara konu çalışmalara, sonradan eklenen 30 günlük sürenin geçtiği iş yerine ait sicil kayıtlarının uyumsuzluğu gerekçesi ile davacı hakkında 30 günlük sürenin fiili olmadığı gerekçesi ile yapılan işlemle fazladan aylık ödendiği tespiti sonrasında, davacıya bağlanan aylık ile bağlanması gereken aylık miktarlarının yeniden hesaplanması ile her iki aylık arasındaki farka ait olmak üzere 07.12.2002–17.01.2013 tarihleri arasında davacı hakkında fazladan ödenen 12.732,59 TL borç tahakkuk ettirilmesi üzerine davacının eldeki davayı açtığı anlaşılmakta olup, mahkemece davacının 30 günlük çalışma süresinin fiili olduğuna dair herhangi bir irdeleme veyahut inceleme yapılmaksızın eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Diğer taraftan, dava dilekçesinde davacının 1980–1981 yılları arasında dava dışı Süt Endüstrisi Kurumunda geçen fakat kurumca dikkate alınmadığını iddia ettiği çalışmaların da dikkate alınması gereğini belirtmesi karşısında davacı avukatından HMK’nın 31’inci maddesi gereğince talebi ve dönemi net olarak belirlenmek üzere açıklama beyanı alındıktan sonra bu dönemler yönünden hizmet tespiti talebini isteyip istemediği hususu belirlenmeli, sonrasında davacının Kurumca fiili olduğu kabul edilmeyen 30 günlük sürenin fiili olup olmadığına yönelik araştırma yapılmalı ve ayrıca dosya arasındaki mukteza cetvelinden anlaşılabildiği kadarıyla, davalı kurumca davacının 6982–82 sayılı işyerinde geçtiği anlaşılıp da 1980 ve 1981 yıllarındaki 359 ve 358 günlük sürelerin her iki tahsis talebine göre tahsis aşamasında davalı kurumca geçerli sayılıp sayılmadığı, şayet geçersiz sayılmış ise nedenleri üzerinde durularak, davacı hakkında davalı kurumca yapılan işlemin yerindeliği ile davalı kurum alacağının varlığı irdelenmeli sonucuna göre bir karar verilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.