Mahkemesi : Sakarya 1. İş MahkemesiTarihi : 17.03.2015No : 2014/768-2015/259Dava, yersiz aylıkların tahsili amacıyla yapılan icra takibinde, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.Mahkemece, itirazın iptali yönünden davanın kabulüne, icra inkar tazminatı yönünden talebin reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı Kurum avukatı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davalıya yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun icra takip tarihinde yürürlükte olan 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %20’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, asıl alacak niteliğindeki yersiz ödenen ve icra takibine konu yapılan aylığın, takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit dolayısıyla, likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, davacı alacaklı Kurum yararına icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus da karar verilmemesi usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.3-Davacı Kurum tarafından 17.10.2008-17.09.2010 tarihleri arası yersiz ödenen aylıkların tahsilinin talep edildiği, oysa ki Kurum Denetim raporunda, davalının boşandığı eşi ile 01.12.2009 tarihinden itibaren beraber yaşadıkları tespit edildiği, denetim raporunun davalı Kurumu bağlayacağı açık olup, 01.12.2009 tarihi öncesi ödenen aylıklar yönünden davalının sorumlu tutulması hatalıdır. Mahkemece, 01.12.2009 tarihinden sonraki dönem yönünden yersiz ödenen aylıklar ve işlemiş faizin belirlenerek karar verilmesi gerekir.O halde davacı vekili ve davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.