Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2170 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24351 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 14.04.2011 tarihinde yaşlılık aylığı alabileceğinin tespiti ile davalı Kurum tarafından yersiz olarak tahsil edilen alacağın faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dava dosyasının incelenmesinde; davacının 5510 sayılı Yasanın 4/a maddesi kapsamında, ... sicil nolu işyerinden 2008/11-2009/1 dönemleri arasındaki 60 günlük çalışması ile, ... sicil nolu işyerinden 2008/12 dönemindeki 30 günlük çalışmasının fiili olmadığından bahisle iptal edilmesi sonucu, 01/06/2009 tarihinde bağlanan yaşlılık aylığının iptal edildiği ve 01/06/2009-24/02/2013 dönemi arasında yersiz ödenen aylıkların tahsili cihetine gidildiği, 15 yıl 55 yaş ve 3600 gün şartlarını yerine getirmesi ve 07/03/2013 tarihinde tahsis talebinde bulunması sonucu 01/04/2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmış ise de bu tarihten önce 14.04.2011 tarihinde yaşlılık aylığı şartlarının oluştuğu iddia edilerek kurum işleminin iptali davacı tarafça istenilmiş, mahkemece, 5510 sayılı Kanunun 28. maddesi ile Sosyal Sigorta ??şlemleri Yönetmeliğinin yaşlılık aylığı başvurusu ve istenecek belgeler başlıklı 56. maddesine gereği tahsis talep dilekçesi ile kuruma başvurma şartı bulunduğu ve davacının 14/4/2011 tarihi değil de 07/03/2013 tarihinde tahsis talebinde bulunması nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Dava konusu uyuşmazlık, davalı Kurum tarafından iptal edilen sigortalılık sürelerinin gerçek bir çalışmaya dayanıp dayanmadığı ile davacının yaşlılık aylığı alırken, bir kısım hizmetlerinin iptal edilmesi sonucu yeniden yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı tarihte, tahsis talebinde bulunmasına gerek olup olmadığına ilişkindir.Şartları oluşmadan yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra, gerçekte hak ettiği tarihte (yaşlılık aylığı alırken) yeniden bir tahsis talebinin varlığının aranması beklenemeyeceğinden, 01.06.2009 tarihinde yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra, bir kısım hizmetlerin geçersiz olduğu tespit edilip yaşlılık aylığının 01.06.2009 tarihi itibariyle kesilmesi ile haksız alındığı iddia edilen 01/06/2009-24/02/2013 dönem açısından, 14.04.2011 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanma iddiası söz konusu olup, mahkemece, söz konusu iptal edilen sürelerin fiili bir çalışmaya dayanıp dayanmadığı araştırılarak, davalı Kurumun hizmet iptali işleminin yerinde olup olmadığı denetlenmeli, yerinde olduğu kanaatine varılınca, davacının yeniden bir tahsis talebinde bulunması aranmadan, yaşlılık aylığı şartlarının oluştuğu tarih tespit edilip, sonucuna göre karar verilmelidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.