Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21567 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2485 - Esas Yıl 2007
Davacı, davalı Kuruma olan her türlü borçlarının 4958 sayılı Yasa kapsamında olduğunun tespiti ile ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi TÖ tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, davacı işveren şirketin davalı Kuruma olan her türlü borçlarının 4958 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin ve bunun dışında kalan borçlar yönünden, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan icra takiplerine dayanılarak düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemlerine ilişkin olup, mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanaklarından olan 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun, 06.08.2003 günü yürürlüğe giren geçici 1 inci maddesinin (K) fıkrasında; 506 sayılı Kanuna göre; sigorta primi, idari para cezası, sosyal yardım zammı ve bunlara bağlı gecikme zammı ve faiz borcu ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamına giren işsizlik sigortası primi ve buna bağlı gecikme zammı ve faiz borcu bulunan işverenlerin, 30.06.2003 tarihine kadar tahakkuk etmiş olan borçlarının, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen otuz gün içinde, Kuruma yazılı başvurulması durumunda belli koşullar içerisinde yeniden yapılandırılacağı, yeniden yapılandırılan borçların ödeme süresi içinde her ay için bir önceki aya ait Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanacağı, yeniden yapılandırılan borçların ödenmesinde; iş yeri, kurum ve kuruluşlar itibarıyla ve borçluların ödeme kapasiteleri dikkate alınarak işverenlerin aylık taksit tutarlarının, Kuruma verdikleri asıl ve ek aylık prim belgelerinde kayıtlı prime esas kazançlar toplamının % 15'inden az olmayacak şekilde Kurum Yönetim Kurulunca belirlenecek oranlar esas alınarak saptanacağı, kendileriyle taksitlendirme anlaşması yapılan borçluların, tahakkuk edecek cari ay borçlarını veya taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılı içinde art arda üç kez yerine getirmemeleri durumunda bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybedecekleri, bu durumda, kalan tutar için 506 sayılı Kanunun 80 inci maddesi hükmünün uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. İnceleme konusu davada; davacının, anılan Kanun hükümleri gereğince yeniden yapılandırma hakkından yararlanmak için 05.09.2003 günü yasal süresinde Kuruma başvurduğu belirgin ise de, mahkemece, yapılan inceleme ve araştırma ile toplanan kanıtlar hüküm vermeye elverişli değildir. Bu bakımdan; borçluların tahakkuk edecek cari ay borçlarını veya taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılı içinde art arda üç kez yerine getirmemeleri durumunda söz konusu kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybedecekleri dikkate alınarak, davacının anılan yükümlülüğe aykırı davranışının bulunup bulunmadığı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek açıklıkta belirlenmeli, özellikle, yeniden yapılandırmanın 30.06.2003 gününe kadar tahakkuk etmiş olan borçlar yönünden uygulanabilirliğinin bulunduğu gözetilerek ödeme emirlerine ve davaya konu borçlar yönünden ayrıştırma yapılıp 4958 sayılı Kanun kapsamında yer alan borç tutarları belirlenmeli ve yöntemince uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya geri verilmesine, 27.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.