Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21485 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14919 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : ..... 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarihi : 12.03.2014Dava ve birleşen dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.Mahkeme, ilâmında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166. maddesinin 4. fıkrasında; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.”, 1. fıkrasında da; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir...”hükmü mevcuttur. Bu yönde, davaların birleştirilmesi sadece birleştirilen davaların yargılama safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurur. Başka bir anlatımla, birleştirmeye konu davalar bağımsız kimliklerini korurlar. Öte yandan, aynı Kanunun 297. maddesinde; "(1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar: ... c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri... (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü bulunmaktadır.Belirtilen yasal düzenlemelere göre; eldeki gibi aralarında var olan bağlantı nedeniyle birlikte görülen her bir dava için ayrı ayrı, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde birbiriyle çelişik olmayan hüküm kurulması gerekir. Bu yasal çerçevede; somut uyuşmazlıkta asıl ve birleşen dava mevcut olmasına karşın, birleşen davadaki davalılar, davadan haberdar edilmemiş olmaları, hükümde gösterilmemiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, şimdilik sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.