Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı Kurum avukatınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.818 sayılı Borçlar Kanunu'nun Ceza Hukuku ile Medeni Hukuk Arasındaki Münasebet başlığını taşıyan 53. maddesindeki, "Hâkim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraet karariyle de mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez." hükmü ve benzer nitelikteki 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 74. maddesindeki "Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz." hükmü çerçevesinde, hukuk hakiminin, kesinleşmiş ceza kararına konu maddi olgularla bağlı olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Somut olayda; 29.08.2008 tarihinde saat 17,00 sıralarında ... karayolunda aynı yönde seyir etmekte olan 9 aracın karıştığı trafik kazası sonucunda sigortalının hayatını kaybettiği, sigortalının aracında yolcu olarak bulunan...’in yaralandığı, anlaşılmaktadır. Mahkemece, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporları ve ceza dosyasında tek sanık olan davalı hakkında temyiz edilmeksizin kesinleşen beraat hükmü gözetilerek, sigortalının hayatını kaybetmesi ile davalının eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, Kurumun sigortalının hak sahiplerine bağlanan aylığın peşin değerli tutarı ya da hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin değerli tutarının tahsili istediği hususu ise anlaşılmamaktadır. Yine ceza dosyasına, katılan vekili tarafından ibraz edilen, Kurumun, eldeki dava dosyasındaki hayatını kaybeden sigortalının kamyonunda yolcu bulunan kurum sigortalısı ... yönünden açılan rücuan tazminat davasında alınan kusur raporu ibraz edildiği, mahkemece, anılan diğer sigortalı yönünden rücuan tazminat dava dosyası celbedilip, akıbetinin araştırılmadığı görülmüştür. Bu kapsamda, Kurumdan eldeki rücu davasının niteliği sorulup, tespit edilmeli, diğer sigortalı için açılan rücuan tazminat dava dosyası celbedilmeli, kusurun belirlenmesinde, zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik araştırma, inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.