Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2105 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 685 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi : İş Mahkemesi Asıl dava, hak sahibi konumundaki davacıya bağlanan ölüm aylığının kesilmesine yönelik kurum işleminin iptali ve yeniden ölüm aylığı bağlanması; birleşen dava ise hak sahibi konumundaki davalıya yersiz olarak ödenen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle bozma ilamına uyularak asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.Hükmün, asıl davalı/birleşen dava davacısı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dairemizce, ........ tarih ......./...... E. , ....../..... K. sayılı karar ile ilamda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere eksik araştırma yapıldığından bahisle bozulan eldeki davalarda, mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma gereğinin yerine getirildiğinden bahsedilemez.Mahkemece yapılacak iş; öncelikle 23.09.2011 tarihli Kurum tarafından tanzim olunan denetim raporunun aksi ispat oluncaya değin geçerli belgelerden olduğu gözetilmek suretiyle ,rapor kapsamında davacı hak sahibi ile boşandığı eşinin fiili birlikteliklerine işaret eden beyan ve bilgiler bulunduğunun kabulünden hareketle ; davacı ve eşinin ayrı ayrı kayıtlı adresleri dava konusu dönem yönünden tekrar irdelenmeli ve davacı ile eşinin kayıtlı adresleri yönünden ayrı ayrı bu kez geniş kapsamlı, titizlikle ve bilgi edinilen şahısların isim yada sıfatları da tutanağa eklenmek suretiyle yeniden Kolluk araştırması yapılmalı, beyan edilen adreslerde dava konusu dönemde fiilen oturup oturmadıkları , birlikte yaşayıp yaşamadıkları araştırılmalı; yine beyan edilen tüm kayıtlı adreslerde dava konusu dönem içerisinde görev yapan diğer beyanı alınmayan mahalle muhtar ve azaları ile yine kolluk tarafından tespit edilecek kayıtlı adreslerindeki komşu işyerlerinde yahut evlerde oturan komşularından kanaat edinmeye yetecek sayıda tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çelişki oluşursa giderilmeye çalışılmalı; medula sisteminde davacı ve eşinin kayıtları araştırılmalı, böylece “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.Kabule göre de, gerekçeli karar başlığında hukuki nitelikleri farklı olduğu halde, birleşen dava dosyasının tarafları adlandırılırken maddi ve hukuki hataya düşülerek “karşı davacı-karşı davalı ” olarak yazılması, usul ve yasaya aykırı olup, isabetsizdir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, asıl davalı birleşen dosya davacısı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.