Mahkemesi : İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesi Tarihi : 28.04.2015No : 2012/216-2015/344Dava, hizmet süreleri ile sigorta primine esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.Mahkeme, ilâmda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan K... ve ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı, 03.12.1998-30.05.2009 tarihler arasında en son net aylık 750,00 TL ile çalıştığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacının ... Sicil Nolu (K... İlköğretim Okulu) işverenlik yanında; 03/12/1998-14/10/2004 tarihleri arasında asgari ücretle; 01/01/2005-31/12/2007 tarihleri arasında net asgari ücretin 1,32 katı ücret ile; davacının ... Sicil Nolu (K...İlköğretim Okulu Okul Aile Birliği) İşverenlik Yanında; 01/01/2008-31/12/2008 tarihleri arasında net asgari ücretin 1,32 katı ücret ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun’un 79. maddesi ile 5510 sayılı Kanun’un 86. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıpların??n ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Bununla birlikte hizmet tespitine yönelik davalarda, davacının yaptığı işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretinin ve davalı S.. K..’na, davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin ./..esas alınması koşuldur. Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışma olgusunun her türlü delille kanıtlanması olanağı bulunmakla birlikte; Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-... Esas, 2005/.. Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret miktarı HMK’nun Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288. maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200.maddesi) belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür. Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar için yine HMK’nun Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK’nun 289. maddesi gereğince tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinletilmesi mümkündür. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında dava konusu somut olayda, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Somut olayda; davacının çalışmasının süresinin belirlenebilmesi amacıyla; davacının okulların kapalı olduğu yaz döneminde çalışmasının olup olmadığı araştırılmalı, bu hususta bordrolarda ismi bulunan kişilerden kanaat edinmeye elverişli sayıda olanlar re'sen tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, 01.01.2005-31.12.2005 dönemine ilişkin sigorta primine esas kazanç tutarı konusunda; gider makbuzlarının bazılarında asgari ücret tutarında ödemede bulunulduğu, kuruma da asgari ücret üzerinden bildirimde bulunulduğu anlaşılmakla bu dönem yönünden yukarıdaki esaslar dahilindeki deliller celp edilip değerlendirilmeli, böylece bu hususlarda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı ... ve ... avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.