Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20955 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18632 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : İstanbul 21. İş Mahkemesi Tarihi : 16.03.2015No : 2015/107-2015/107 Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde yetkisizlik kararı vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hizmet tespiti istemli davada, Mahkemece; işin görüldüğü işyeri adresinin Balıkesir olduğu ve dava konusu işlemin Balıkesir Sosyal Güvenlik Merkezi işleminden kaynaklandığı gerekçeleriyle yetkisizlik kararı verilmiştir.506 sayılı Kanunun 134. maddesi hükmü gereği davanın görülmesinde iş mahkemeleri görevli kılınmış olup, maddede yetki yönünden açık bir hüküm bulunmamasından ötürü, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesi gereğince, davaya, dava olunanların ikametgahı mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabileceği, 15. maddesinde ise, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, ayrıca 01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Genel Yetkili Mahkeme” başlığını taşıyan 6. maddesi ile “Şubeler ve Tüzel Kişilerle İlgili Davalarda Yetki” başlıklı 14. maddesinde de aynı yetki hükümlerine yer verilmiştir. Tüm davalar için uygulanan yetki kuralına genel yetki kuralı denilmekte olup, 1086 ve 6100 sayılı Kanun hükümlerine göre genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Başka bir anlatımla, her dava, Kanunda aksine hüküm öngörülmediği takdirde, açıldığı tarih itibarıyla davalının yerleşim yeri sayılan yer mahkemesinde görülür. Anılan genel yetki kuralının yanında, bazı davalar için başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmış olup, istisna niteliğindeki bu düzenlemelere özel yetki kuralları denilmektedir. Özel yetki kurallarının kamu düzenine ilişkin olmadığı, özel yetkinin genel yetkiyi kaldırmayıp her iki kuralın beraber uygulandığı, davacının her iki yetki düzenlemesi arasında seçim hakkı bulunup davasını, öngörülen iki mahkemeden birinde açabileceği temel ilke olmakla birlikte, bazı davaların mutlak surette belli bir yer mahkemesinde açılması benimsenmiştir ki, bu durumda kesin yetki söz konusudur. Diğer taraftan, tüzel kişilere karşı açılacak davalarda genel yetkili mahkeme, tüzel kişilerin yerleşim yeri sayılan merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olmakla birlikte, şube işlemleri nedeniyle açılacak dava, taraf olarak bağlı bulunulan merkez davalı gösterilerek, şubenin bulunduğu yerde de açılabilir.Somut olaya gelince, davalılardan D.. A..'nin ticari merkezinin “T...... Mah. T..... Sok. M...... İ..... No:....-.... B....-F..../İ......” olması karşısında, anılan davalının ticari merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin iş bu davaya bakmada yetkili olduğu ve davacının da seçimlik hakkını kullanarak davalılardan D.. A..'nin ticari merkezi olan İstanbul İş Mahkemesinde davayı açtığı belirgindir. Davacının çalışmasının geçtiği yerin Balıkesir Adliyesi yargı çevresi içinde bulunmasının, davalılardan D.. A..'nin ticari merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkisini ortadan kaldırmayacağı gözetilmeksizin, işin esasına girilerek yapılacak araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.