Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20532 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20361 - Esas Yıl 2015





Dava, iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dosya kapsamına göre; 07.12.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yaralanan sigortalının iş göremezlik oranının, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 28.3.2008 tarihli Sağlık Kurulu Raporu esas alınarak; % 29,2 olarak belirlenmesi üzerine bu tespitin yerinde olmadığının tespiti istemi ile açılan eldeki davada; Mahkemece Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'ndan rapor alındığı, anılan Kurul tarafından düzenlenen 23.8.2008 tarihli raporla aynı oranın belirlendiği, bu rapora da itiraz edildiği halde, itiraz değerlendirilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yolun ne olduğu 506 sayılı Kanunun 109. maddesinde (5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S.Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığının ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı başkanlıklarınca ya da S. S. Yüksek Sağlık Kurulunca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin Adlı Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Genel Kurulu tarafından giderilip kesin olarak karar bağlanması da zorunludur.Mahkemece; yukarıda açıklanan prosedür doğrultusunda inceleme yapılarak, araştırılıp, irdelendikten sonra, elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, isabetsiz bulunmuştur.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.