Mahkemesi : Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTarihi :08.07.2015Rücûan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalının avukatı tarafından istenilmesi ve duruşma yapılması talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.02.2016 günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davalı adına Av. E. K. ile karşı taraf adına Av. A. B. geldiler. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunanların açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde, Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının REDDİNE;Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.05.2015 tarih, 2013/1860 Esas ve 2015/1451 Karar sayılı ilamında da benimsendiği üzere; ilke olarak her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere göre 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi çerçevesinde hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir.Bununla birlikte, bir davada davacının talebi asıl talep ve yardımcı talepler olmak üzere iki bölümden oluşur. Bundan başka objektif dava birleşmelerinde, birden fazla asıl talep vardır. Bu taleplerden yalnız birinin ya da bir kaçının veya asıl talebin bir bölümünün konusuz kalması halinde, diğer talepler hakkında yargılamaya devam edilip karar verilmesi gerekir.Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olayda; Yargıtay onamasıyla kesinleşen ilk rücu davasında kesinleşen kusura göre belirlenen Kurumun tazmin edilmesi gereken zararından hüküm altına alınan miktar olan 16.500,00 TL. tenzil edilerek bakiye kusur farkına karşılık gelen miktar olan 70.962,44 TL. nin yasal faiziyle birlikte tahsili istemini içeren eldeki dava açıldıktan sonra; davalının, 13.02.2015 tarihinde 26.790,72 TL., 02.03.2015 tarihinde 51.265,00 TL. olmak üzere davacı Kurum hesabına yaptığı ödemelerin ne için olduğu ve içeriğinde hangi kalemler bulunduğu ayrıntılı olarak taraflara sorulup, kuşku ve duraksamaya yer kalmayacak şekilde içerikleri belirlenerek; davanın asıl ve yardımcı taleplerine ilişkin konusuz kalan bölümünün olup olmadığı irdelendikten sonra, gerektiğinde yargılama giderlerine dair HMK. nın 331. maddesi içeriğide gözetilmek suretiyle yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, davalı avukatı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.