Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20110 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20700 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Bursa 4. İş MahkemesiTarihi : 20.12.2012No : 2012/216-2012/686Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkeme, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan G.. A... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-) Dava; 14.08.2005 tarihli trafik-iş kazasından doğan bakiye rücu tazminatı istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir. Davacı kurum, trafik-iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan gelir, geçici iş göremezlik ödemesi ve tedavi giderlerinden oluşan kurum zararının ilk rücu davasından bakiyesinin tazminini istemiştir. Yasa Koyucu tarafından, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir.6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, yine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Kuşkusuz sigortalıya bağlanan gelir ve geçici iş göremezlik ödemeleri yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 13.03.2013 Gün 2012/10-1156 E. 2013/339 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, trafik kazası sonucu genel sağlık sigortalısına yapılan sağlık giderlerinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi limiti kapsamında kalan kısmı için, 6111 sayılı Kanununun 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanunu’nun 98. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 25.02.2011 tarihinden itibaren, sigorta şirketlerine, Güvence Hesabına, sürücü ve işletene karşı, Kurumun rücu hakkının sona erdiğinin kabulü gerekir.Ancak, sigorta sözleşmesinin sağladığı teminattan yararlanmayanlar bu haktan yararlanamazlar. Diğer taraftan, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluğun devam edeceği de kabul edilmelidir.Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davalı sigorta şirketinin tedavi giderlerine yönelik sorumluluğunun ortadan kalktığı ve Kurumun tedavi giderlerine ilişkin olarak rücu imkanın kalmadığı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmiş olması;Rücuan tazminat davalarında, sigorta şirketleri yönünden faiz başlangıcı (temerrüt) tarihinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek açıklıkta belirlenmesi gerekir. İlgililerce gerekli belgeler eklenerek sigorta şirketine başvurulduğu halde 8 iş günü içerisinde ödeme yapılmamışsa 8 iş günlük sürenin sonunda temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Hiç başvurulmamış ya da gerekli belgeler eklenmeksizin başvurulmuş ise sigorta şirketinin temerrüdünden söz edilemez. Bu durumda faiz başlangıcının, şirkete karşı girişilen icra takip tarihi, ya da, takibe girişilmeden dava açılmışsa, dava tarihi olarak kabul edilmesi karşısında; dava konusu kurum zararı için davalı sigorta şirketine gerekli belgelerle birlikte başvuruda bulunulup bulunulmadığı araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması; Davalı Sigorta Şirketinin, Kurumun rücu alacağından sorumluluğunun poliçede yazılı sorumluluk limiti ile sınırlı olmasına, bu bağlamda ilam harcı, avukatlık parası ve yargılama giderlerinden yükümlüğünün de poliçe limitiyle orantılı bulunmasına karşın, aksinin kabulü ile davalı sigorta şirketinin poliçe limitini aşar biçimde yargılama giderlerinden sorumluluğuna hükmedilmiş olması; usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenleridir.O halde, davalı sigorta şirketinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, bozma sonrası yapılacak yargılamada, hükmü temyiz etmeyen diğer davalılar yönünden davacı Kurum yararına oluşan usuli kazanılmış hak olgusu dikkate alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan G.. A...'ye iadesine, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.