Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19991 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16456 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : Antalya 2. İş Mahkemesi Tarihi : 08.04.2014No : 2011/518-2014/164Dava, hak sahibi konumundaki davacıya bağlanan ölüm aylığının kesilmesi yönündeki davalı SGK Başkanlığı işleminin iptali ile kuruma borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Hakkında verilen boşanma kararı 16.07.2004 tarihinde kesinleşen davacıya, 23.09.2002 günü yaşamını yitiren annesi üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca 2011 yılında gerçekleştirilen işlemle 01.10.2008 tarihi itibarıyla kesilerek, yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. İnceleme konusu davada; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu'nca gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar, soruşturmada yapılan çevresel araştırmada davacı ve eşinin K.. Mahallesi 3...sokak no:...adresinde en az altı yıldır birlikte ikamet ettiklerine dair memurlar tarafından tutulan 05.04.2011 tarihli tutanak, davacı ve eşinin 22.03.2010 tarihinde yeniden evlendiklerini gösteren nüfus kayıtları, 13.03.2012 ve 03.03.2014 tarihli fiili birlikteliğin tespit edildiği kolluk tarafından tutulan tutanaklar, davacı ve eşin birlikte kaldığının tespit edildiği konutta kalanlara ait kimlik bildirim belgesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.