Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19889 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15707 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Mersin 1. İş MahkemesiTarihi : 06.05.2014No : 2005/766-2014/220 Dava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan harcamalardan oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı Kurum, geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan harcamalardan oluşan sosyal sigorta yardımlarının 506 sayılı Kanun’un 39’uncu maddesi uyarınca rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir. 1) Öncelikle zamanaşımı definin incelenmesi gereklidir.Zamanaşımı defi davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez. (11.1.1940 tarihli 15/70 sayılı İçt. Bir. Kararı)Davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı defi konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmeden işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanun’un 39’uncu maddesi kapsamında üçüncü kişiler aleyhine açılan trafik kazalarından kaynaklanan rücu davaları 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109??uncu maddesin uyarınca iki ve on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı başlangıcı ise; “zarar ve faile ıttıla” tarihidir. Bilindiği üzere zarar ve faile ıttılanın birlikte gerçekleşmesi gerekmekte olup, sadece birinin gerçekleşmesi bir yıllık zamanaşımı süresinin başlaması için yeterli değildir. Zarara ve faile ıttıla, Kurumun yetkili organının ıttılaı olduğundan, zararın ıttıla tarihi masraf ve ödemeler yönünden sarf ve ödeme tarihidir. Faile ıttılanın ise özel bir duyarlılıkla araştırılıp incelenmesi gerekmektedir. Uygulamada, devam eden ceza davasında verilen mahkûmiyet kararının kesinleşmesi ya da Kurum sigorta müfettişi veya Çalışma Bakanlığı iş müfettişi raporunun Kurumun yetkili makamlarına intikal tarihi faile ıttıla tarihi olarak kabul edilmektedir. Somut olayda; zararlandırıcı sigorta olayı 22.08.1998 tarihinde gerçekleşmiştir. Davalı süresinde ve usulüne uygun zamanaşımı def’inde bulunmuş olup, ceza davasının da bulunduğu anlaşılmaktadır.Davaya konu sağlık yardımlarının 2002-2004 tarihleri arasında ödendiği anlaşılmaktadır. Eldeki dava ise 06.06.2005 tarihinde açıldığından, faile ıttıla tarihi de dosya kapsamından anlaşılamadığından; zarar ve faile ıttıla tarihleri yöntemince tespit edilmeli, deliller hep birlikte değerlendirilip, zamanaşımı iddiası irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. 2) Yasa Koyucu tarafından, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir. 6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri, yine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 91. maddesine göre de “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, Güvence Hesabının, sürücünün ve işletenin, zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleteni ve sürücülerin yararlanması gerekmekte olup, poliçe limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle sorumlulukları sona erecektir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası bulunmayanlar, bu haktan yararlanamazlar. Ancak, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluğun devam edeceği de kabul edilmelidir. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, 6111 sayılı Yasanın 59 ve Geçici 1. maddeleri kapsamında degerlendirme yapılıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında; Mahkemece, öncelikle zamanaşımı defi irdelenmeli ve sonucuna göre karar verilmeli, zamanaşımı süresinin geçmeyen alacaklar yönünden 6111 sayılı Yasanın 59 ve Geçici 1. maddeleri kapsamında degerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.