Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19727 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21139 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTarihi :14.07.2015Dava, sigortalılık başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79/10 ve 108. maddeleridir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olup, ispatı için özel bir usul öngörülmemiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; işveren tarafından hak düşürücü süre içinde Kuruma yöntemince intikal ettirilen 18.09.1985 tarihli işe giriş bildirgesinin mevcut olduğu, dava konusu çalışmanın geçtiği işyerinin işe başlayış tarihini kapsar şekilde 506 sayılı Kanun kapsamında olduğu, bildirgede yer alan sigorta sicil numarasının davacı yönünden halen geçerli olduğu, işe giriş bildirgesindeki imzanın ve kimlik bilgilerinin davacıya ait olduğu hususları ve işe giriş bildirgesinin düzenleme tarihindeki mevzuat hükümleri dikkate alınarak, işe giriş tarihindeki bir günlük çalışmanın kabulü gerekir. 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde “Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmü öngörülmüştür. Maddedeki “malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan./..davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir. Bu nedenle, 25.08.1968 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin, 18 yaşın doldurulduğu 25.08.1986 olarak kabulü, bu tarihten önceki bir günlük hizmet süresinin ise yalnızca prim ödeme gün sayısına dâhil edilmesi gereği gözetilerek karar verilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.