Mahkemesi :Kırşehir 1. Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTarihi :07.07.2015No :2014/378-2015/569Davacı, 20.04.1982-01.09.2009 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespitine ve yaşlılık aylığı tahsisine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de bozma ilamının gereği yine tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemece, Kurumca kabul edilen 20.04.1982-08.07.1982 tarihleri arasındaki zorunlu sigortalılık süreleri ile İhtilaf konusu olup Mahkemenin kabulüne konu olan 08.07.1982-31.12.1996 tarihleri arasındaki isteğe bağlı sigortalılık dönemine yönelik prim borçları haricinde, davacının 25.06.1997-02.05.2000 tarihleri arasında yaptığı fazla prim ödemelerinin varlığı ve bu ödemelerin her bir primin ödendiği tarihten itibaren karşıladığı sürenin, ayrıca davacının 30.07.2008 tarihi sonrasındaki prim ödemelerinin her bir primin ödendiği tarihten itibaren karşıladığı sürenin Kurumdan sorulup ayrıntılı ve tereddütsüz olarak belirlenerek, Kurumdan gelen bilgilere davacının itiraz etmesi halinde, alanında uzman bilirkişi yada bilirkişi heyetinden ödenen primlerin karşıladığı sürenin belirlenmesi yönünde rapor alınarak, davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edilmesi gereken dönem tespit edilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. 3-Kabule göre de;A-)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, anılan hükme aykırı olarak, 20.04.1982-31.12.1996 tarihleri arasında 14 yıl 8 ay 11 günlük zaman dilimi olduğu halde, bu tarihler arasında davacının 22 yıl hizmeti bulunduğunun tespitine karar verilmesi;B-)01.02.2000 tarihi sonrasında kabule konu isteğe bağlı sigortalılık süreleri hükümde belirtilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, C-)Mahkemelerce, şarta bağlı, geleceğe yönelik olarak karar verilemeyeceği gözden uzak tutularak, şarta bağlı ve geleceğe yönelik olarak davacının prim ödeme gün sayısının 25 tam yıl 9000 güne tamamlanması halinde yaşlılık aylığına hak kazanabileceğinin tespitine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.