Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19497 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14347 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Kocaeli 3. İş Mahkemesi Tarihi : 10.06.2014No : 2012/391-2014/250Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davacı K.. avuktatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Önceki bozma ilamında da ayrıntılarıyla açıklandığı üzere; dava, ilk peşin değerli aylıklar ile cenaze giderinden oluşan Kurum zararının tamamının 1479 sayılı Kanunun 63. maddesine göre tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği ve ölü davalı sürücü E.. C.. aleyhine açılan davanın reddine, sürücünün mirasçıları ve araç maliki şirket yönünden olayda hatır taşımasının bulunduğu esas alınıp, Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri gereği indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden ise açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Öğretide hatır taşıması konusunda bir kavram birliği olmadığı gözlemlenmekte, ancak "hatır için ücretsiz taşıma" ve "aracı hatır için ücretsiz kullandırma" tanımlamalarının benimsendiği görülmektedir.(BİLGE, E.. M.“Hatır İçin Taşınanın Uğradığı Zararların Trafik Sigortası Kapsamında Olup Olmadığı Sorunu ve Yargıtay Uygulaması”, EHFD 2001, C.V, S.1-4, s. 331-347.) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun “Genel hükümlerin uygulanması” başlığını taşıyan 87. maddesinde; yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun, genel ./..hükümlere tabi olacağı belirtilmiş olup, hatır taşımasında araç sahibini borç altına sokmaya matuf bir irade mevcut olmadığı için bu taşımalarda ne bir taşıma sözleşmesi ne de başka bir akit vücut bulur. Hatır taşımacılığında yalnız yolcunun yararı söz konusu olduğu ve araç sahibi ivazsız bir şekilde hareket ettiği cihetle bu gibi hallerde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43-44. maddeleri (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51-52. maddeleri ) uyarınca uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim, hatır taşımacılığının sabit olması halinde, tazminattan mutlaka belli bir oranda indirim yapma zorunda değilse de; bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.Zararlandırıcı sigorta olayının; davalı mirasçılar murisi E.. C.. idaresindeki minibüsün, gidiş yönünde sağ taraftan yoldan çıkıp, kenardaki taş ve toprak zemine çarptıktan sonra, yolun sol şeridi üzerine devrilmesi ve sürücü Elvan ile araç içindeki sigortalının ölmesi biçiminde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen ilk kararın, hükmü temyiz eden ve hatır taşımacılığı itirazında bulunan davalı mirasçı S.. C.. yönünden; sigortalının, muris E.. C..’nin kullandığı araçta ücretsiz ve hatır için taşınıp taşınmadığının araştırılması, hatır taşımacılığının varlığı halinde ise Borçlar Kanunu’nun 43. maddesi gereğince gerçekleşen maddi tazminatın bir kısmının tazminat alacaklısı üzerinde bırakılması ve hatır taşıması nedeniyle indirimden sadece hatır taşıması yapanın yararlanıp, diğer müteselsil sorumluların yararlanamayacağı hususlarının dikkate alınmasına yönelik bozulması ve bozmaya uyulması karşısında, Mahkemece, hatır taşıması iddiasına yönelik delil sunulmadığı, ceza soruşturmasında da sigortalının araçta ne sıfatla bulunduğuna dair beyan bulunmadığı, sürücü murisin aracı ne sıfatla kullandığının belirlenemediği, dolayısıyla söz konusu olayda hatır taşımacılığı şartlarının oluşmadığı gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu davalı mirasçılar ve araç maliki-işleten davalı şirket hakkında rücu edilecek tazminat miktarından hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı K.. avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.