Davacı, davalı kurum işleminin iptaliyle yersiz aylık ödemesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı konumundayken ölen annesi nedeniyle 01.06.1990 tarihinden, aynı konumdaki babası nedeniyle de, 01.12.1996 tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta olan davacının babası nedeniyle almakta olduğu aylık, 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen düzenleme uyarınca, 18 yaşından sonra anne ve baba nedeniyle hak edilen aylıklardan yüksek olanın alınabileceği gerekçesiyle iptal edilmiş ve 01.12.1996-01.01.2003 tarihleri arası dönemde babası nedeniyle ödenen ölüm aylıklarının yasal faiziyle iadesi istenmiştir.Kurum işleminin iptaliyle, yersiz aylık ödemesi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemli davanın yargılaması sonucunda, ödenen aylıkların, 619 sayılı Kanun Hükmünde Karamame'nin yürürlük tarihi olan 04.10.2000 tarihine kadarki kısmının iadesinin istenemeyeceği, anılan tarih sonrasına ilişkin kısminin ise, iadesi gerektiği yaklaşımından hareketle kısmen kabule karar verilmiştir.04.10.2000 tarihinde yürürlüğe giren 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, dayanağı olan yetki yasasının iptaline bağlı olarak, Anayasa Mahkemesi'nin 26.10.2000 tarih, 2000/61 E., 2000/34 K. sayılı kararıyla iptal edilmiş ve iptal hükmü 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir.1479 sayılı Yasa'nın ölüm sigortası kolundan sağlanan yardımlara ilişkin düzenlemeleri içeren 40-47. maddelerinde, 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname veya anılan kararnamenin iptali üzerine doğan yasal boşluğu gidermeye yönelik düzenlemeler getiren 4956 sayılı Yasa ve sonrası düzenlemelerle, 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı anne ve babanın her ikisinden hak edilen ölüm aylıklarından 18 yaşına kadar yararlanılabileceği yönünde herhangi bir düzenleme getirilmediği gibi; 1479 sayılı Yasa'nın ek 7. maddesindeki "...veya iki sigortalıdan da ayrı ayrı ölüm aylığı alan hak sahiplerine bunlardan yalnız birisi için sosyal yardım zammı ödenir." düzenlemesi dışında, yürürlükteki kurallar arasında da Kurum işlemine dayanak hüküm bulunmamaktadır.Sıralanan maddi ve hukuki olgulardan hareketle, sosyal güvenlik zammı yönünden anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak herhangi bir fazla ödeme iddiası bulunup bulunmadığı üzerinde durularak; ölüm aylığı açısından ise, anne ve babadan hak edilen ölüm aylıklarının birlikte alınmasına engel bulunmayan yasal düzenlemelere uygun bir karar verilmesi gereği gözetilmeksizin, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.